telbiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
telbiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Mart 2017 Salı

5 ) HAC ve UMRE - "VİDEOLARI"





 *** Hac ve Umre Videoları ***



Kabe'de Sabah ezanı










Hac ve Umre'nin Yapılışı "TÜRSAB"




Hac ve Umre "Milli Görüş" 





Hac Görüntüleri " Veda Tavafı"






Ramazan Ayı Teravih de "Vitir Duası"
Mısır


17 Mart 2017 Cuma

2 ) UMRE ve HAC' CIN YAPILIŞI - "EL KLAVUZU"



UMRE ve HAC' CIN YAPILIŞI -  "EL KLAVUZU"


***TEMETTÜ HAC'CIN YAPILIŞI***





Kişi, ülkesinde umre niyeti ile ihrama girer ve umreyi tamamladıktan sonra ihramdan çıkar. Sonra da hac için Mekke’de (mümkünse Mescid-i Haram da) ihrama girer. Umre ile hac arasındaki elbise giyme, koku sürme, hanımı ile birlikte olma gibi ihram yasakları olmadığı için Temettu (faydalanma) denilmiştir.
      

Önemli Not: Temettü Hac ibadeti, 2 kısımdan oluşmaktadır. Umre ve Hac. Önce, umre'ye niyet edilir ve ibadet yerine getirilir.  Sonra da hac vaktinde hac'ca niyet edilir ve eda edilir. Umre'yi  ayrı, hac'cı ayrı olarak düşünmek gerekiyor. Umre' ye niyet ederken kesinlikle temettü haccı veya hac kelimesini eklemiyoruz. Sadece Umre'ye niyet ediyoruz. Hac vaktinde geldiğinde o zaman hac'ca niyet edilir.




 

 
 (Terviye Gününden Önce / Zilhiccenin 8 inden önce )
  

1-  Hac Öncesi; "Umre'ye Niyet";

  
                            
*** UMRE'NİN YAPILIŞI ***





İhrama girmeden önce ; 
Genel vücut temizliği yapılır. Tırnaklar kesilir, gerekiyorsa koltuk altı ve kasık  temizliği yapılır, saç ve sakal düzeltilir ve mümkünse gusledilir, değilse sadece abdest aldıktan sonra temiz ve beyaz ihramını (izar ve ridasını) giyer.


İhrama girdikten sonra; 
Umre yapmak için Mikad sınırlarını geçmeden ihrama girilmesi gereklidir.
Bayanlar için özel bir ihram kıyafeti yoktur. Yüzü açık olmak şartıyla sade ve tesettüre uygun bir şekilde giyinirler.
Erkekler ise; İç çamaşır olmaksızın, biri belden aşağıya bağlanan, diğeri belden yukarısını örten iki beyaz ihramlık kullanır. Erkeklerin başı açık, ayaklar çorapsız, ayakkabı yerine de parmakları ve topuk kısmını kapatmayan vb. şeyler giyinirler.

İki rekat "ihram Namazı" kılınır;
Kerahet vakitleri dışında ise iki rekat “ihram namazı” kılınması müstehaptır. Namazın ilk rekâtında, Fatiha’dan sonra “Kâfirûn”, ikinci rekâtında “İhlâs” sûrelerinin okunması faziletlidir. Namazdan sonra “niyet” edilmesi ve “Telbiye” nin söylenmesiyle ihrama girilmiş olur. Ve ihram yasakları da başlamış olur. 
(Kerahet vakitleri, kısaca güneş doğarken, tepedeyken ve batarken namaz kılınmaz)

"Umre'ye Niyet" Edilir;
İhram namazından sonra, "Allah'ım senin rızan için Umre yapmak istiyorum, bana kolaylaştır ve kabul eyle" diyerek  daha sonra Telbiye getirilir.
Telbiye: "Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke la şerike leke lebbeyk, innel hamde ven-ni'mete leke vel mülk, la şerike lek" söylenir. Anlamı; (Buyur Allah'ım buyur emerindeyim buyur! Senin hiç bir ortağın yoktur. Emrindeyim buyur! Şüphesiz Hamd Sana mahsustur. Nimette Senin, mülk de Senindir. Senin hiç bir ortağın yoktur) demektir.  Umre için Mekke'ye varmış olanlar telbiye ve tekbir söyleyerek Mescid-i Haram'a gelirler. 
Kabe'yi görünce " Allah'ım! Bu Kabe'nin şerefini, yüceliğini, saygınlığını ve iyiliğini de artır. Allah'ım! Sen esenlik sahibisin, esenlik sendendir. Ey Rabbimiz! bizi esenlikle yaşat" diyerek dua edilir.

"Umre Tavafına niyet" edilir - "Umre Tavafı" yapılır;
Daha sonra "Allah'ım! Senin rızan için Umre Tavafını yapmak istiyorum, bana kolaylaştır, kabul eyle" diye niyet edilir.
Tavaf:
 Yeşil ışık hizasında Hacerül Esved köşesinden başlayıp, yine aynı köşede tamamlanmak üzere Kabe'nin etrafını 7 defa dönmektir. Her bir dönüşe Şavt denir. Yedi şavt bir tavaftır.Tavafa başlarken ve her dönüşte Hacerül Esved hizasına gelince " Bismillahi Allahü Ekber" denilerek "İstilam" edilir. İzdiham yoksa, kolayca yaklaşmak mümkünse Hacerül Esved öpülür, değilse karşıdan işaretle selamlanır. Tavaf sırasında Kabe sol tarafımızda kalacak şekilde dualar ederek yürürler, Tavafın ilk 3 şavtında erkekler koşar adımla ve daha heybetli bir şekilde yürürler, buna "Remel" denilir. Yine erkekler, tavafta ihramlıyken sağ omuzu ve kolu ihram dışında tutarlar yani açıkta bırakırlar buna da "İztıba" denir. 4. Şavtta başlandığında, Remel bitirilir.  Tavaf sona erince ıztıba da sona ereceğinden tavaf namazı kılınırken açıkta bırakılan omuz örtülür. Çünkü tavaf namazını omuz ve kol açık iken kılmak mekruhtur. 

İstilamın Yapılışı; Hacer-i Esved'in hizasına varılınca eller, içleri Kâbe'ye doğru olacak şekilde namaza durur gibi omuz veya kulak hizasına kadar kaldırılıp "Bismillahi Allahu Ekber" denildikten sonra Hacer-i Esved "istilam" edilir.                                                            İstilam da şu dua okunur. ”Bismillahi Allahü Ekber,  Allahümme imanen bike ve tasdiken bi kitabike ve vefaen biahdike ve’t-tibaan li- sünneti nebiyyike sallallahü aleyhi ve sellem.” (Allah’ın adıyla. Allah büyüktür. Allahım! Sana iman ederek kitabını tasdik, ahdine vefa ve peygamberinin sünnetine uyarak bu işi yapıyorum.) denir. El içler öpülür.
  Not: Tavaf da yapılacak duaları, kitabın sonunda "Dualar" bölümünde bulabilirsiniz.

 İki rekat " Umre Tavaf Namazı" kılınır; 
Tavaf bitince, Makam-ı İbrahim'in arkasında, değilse uygun bir yerde; Allah'ım! Senin rızan için Umre Tavaf namazı kılmaya” diye niyet edilir ve dua edilir. Daha sonra zemzem içilir ve Hacerül Esved İstilam edilerek Safa Tepesine gelinir.

"Umre Sa'y ına Niyet" edilir - "Umre Sa'y ı" yapılır;
Umre Sa'y ını yapmak üzere Safa Tepesi'nde Kabe'ye dönülüp dua edildikten sonra "Allah'ım Senin rızan için Umre Sa'y ını yapmak istiyorum, bana kolaylaştır ve kabul eyle" diye niyet edilir. Bismillahi Allahü Ekber" denilerek Kabe "İstilam" edilip Sa'y a başlanır.
Sa'y: Safa ve Merve tepeleri arasında Safa'dan başlayıp Merve'ye 4 gidiş ve Merve'den Safa'ya 3 gidiş olmak üzere toplam 7 defa, dua ve tekbirler söylerek yürümektir. Safa'dan Merve'ye gidiş bir şavt, Merve'den Safa'ya dönüş de bir şavt olmak üzere Sa'y toplam yedi şavttan ibarettir. Her gidiş ve dönüşte yeşil ışıkla işaretlenmiş sütunlar arasında, erkekler koşar adımla ve daha heybetli bir şekilde yürürler, buna "Hervele" denir. Bayanlar ise normal bir şekilde yürürler. 
Not: Sa'y da yapılacak duaları, kitabın sonunda "Dualar" bölümünde bulabilirsiniz.
Sa'y tamamlandıktan sonra;

"Traş olunur" ve ihramdan çıkılır;

Erkekler saçlarını dipten traş ederler veya kısaltırlar. Bayanlar ise, saç uçlarından bir parmak boğum miktarı, yani 2 cm kadar keserler. Böylece Umre ibadeti tamamlanmış olur.
Bundan sonra yine Umre yapmak istenilirse, Mikad mahallinden birine gidilerek ihrama girilir ve aynı uygulama tekrar edilir.

*** Umre'yi tamamladıktan sonra hac için terviye gününe kadar; beş vakit namazlarını Mescid-i Haram’da kılmaya gayret edip, bunlara bolca nafile tavaf ve nafile namaz (Burada yapılan ibadetler, diğer zamanlarda yapılan ibadetlere göre, yüz bin kata denktir) eklenmelidir.  Mescid-i Haram ’daki en faziletli ibadet tavaf, nafile namazlar ve bunun yanında Kabe'yi seyretmektir.***


2-  Hac Vaktinin Gelişi ve "Hac’ca Niyet" :          

a)- Hac  İbadetini Kısaca Özetlersek;
Hac  ibadeti; Arefe gününden bir gün önce (Terviye Günü) başlar. Sabah namazı mümkünse Mescid-i Haram'da (değilse Mekke sınırları içerisinde / hotel de) eda edilir, İhram giyilerek, iki rekat ihram namazı kılınır. Hac yapmaya niyet edilerek Telbiye getirilir. Artık ihram yasakları başlamış olur. Aynı gün Mina'ya gidilir. Öğlen, ikindi, akşam ve yatsı namazları kılınır. Mina'da gecelenir. Arefe gününün sabah namazı kılınır ve Arafat'a hareket edilir.
 Hz. Peygamber (SAV) Arefe gününden bir gün önce (Terviye günü) Mina’ya gelerek burada beş vakit namaz kılmışlardır. Hz. Peygamberimizin (SAV) namazlarını kıldıkları yerde bugün Hayf Mescidi bulunur. Mina'ya gelen hacı adayları da aynı şekilde öğlen, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kılarak, geceyi Mina'da geçirirler. Arefe günü de sabah namazı kılındıktan sonra Arafat'a hareket edilir.
Hz. Peygamber (SAV) Arefe günü Arafat'a gelerek öğlen namazı vaktinde, öğlen ve ikindi namazlarını birlikte kılmışlar, sonra da Arafat Vakfesine durmuşlardır. Hz. Peygamber (SAV) namazlarını kıldıkları yerde bugün Nemire Mescidi bulunmaktadır. Arafat'a gelen hacı adayları da aynı şekilde öğlen ve ikindi namazlarını birleştirip kıldıktan sonra ayakta ve kıbleye yönelerek Arafat Vakfesine dururlar. Tevbe, istiğfar ve dua ederler. Arefe günü güneş battıktan sonra müzdelife'ye hareket edilir.
Hz. Peygamber (SAV) Arefe günü Arafat'tan Müzdelife'ye gelerek yatsı namazı vaktinde, akşam ve yatsı namazlarını birlikte kılmışlar, sabah namazından sonra da Müzdelife Vakfesine durmuşlardır.  Hz. Peygamber (SAV) namazlarını kıldıkları yerde bugün Meş'arül Haram Mescidi bulunmaktadır. Müzdelife'ye gelen hacı adayları da aynı şekilde akşam ve yatsı namazlarını birleştirip kıldıktan sonra da ayakta ve kıbleye yönelerek Müzdelife Vakfesi ne durulur. Tövbe, istiğfar ve dua edilir. Şeytanı taşlamak için taş toplanır. Güneş doğmadan Mina'ya hareket edilir.

Bayram sabahı Mina'ya gelen hacı adayları büyük şaytana (Akabe Cemresi) 7 adet taş atarlar. Kurban kesimi bittikten sonra traş olunur ve ihramdan çıkılır. Aynı gün imkan bulabilen hacılar farz olan tavaflarını yaparlar. Daha sonra da vacip olan Sa'y larını yaparlar. Bayramın 2. ve 3. günleri küçük, orta ve büyük şeytanlara, ayrı ayrı 7'şer adet daha taş atılır. Daha sonra hacılar Mekke'den ayrılmadan önce en son Veda Tavaflarını yaparlar. Böylece Hac ibadeti tamamlanmış olur. 



b)- Hac  ibadetini Sünnete Uygun Olarak  ‘’Geniş Anlatımı’’;


 



Mescid-i Haram’da hac için ihrama girer. (Mümkün değilse Harem Bölgesinde  /hotel de girer). Sabah namazından sonra Mina’ya hareket eder. Burada öğle, ikindi, akşam, yatsı ve zilhiccenin dokuzuncu gününün sabah namazı kılınır.

Terviye gününün yani zilhiccenin sekizinci günü Temettü haccı yapanlar Mescid-i Haram’da (Mümkün değilse Harem Bölgesinde  / hotel de) hac için tekrar  ihrama girerler. İhrama girmeden önce de; Genel vücut temizliği yapılır. Tırnaklar kesilir, gerekiyorsa koltuk altı ve kasık  temizliği yapılır, saç ve sakal düzeltilir ve mümkünse gusledilir, değilse sadece abdest aldıktan sonra temiz ve beyaz izar ve ridasını giyip, kerahet vakitleri dışında ise iki rekat ihram namazı kılması müstehaptır. Namazın ilk rekâtında, Fatiha’dan sonra “Kâfirûn”, ikinci rekâtında “İhlâs” sûrelerinin okunması güzel olur. Namazdan sonra Hac'ca niyet edilmesi ve Telbiye nin söylenmesiyle ihrama girilmiş olur.

iki rekat ihram namazı kıldıktan sonra şöyle dua ederler: Eüzü Besmele ile
"Allahım! Senin rızanı kazanmak için haccetmek istiyorum, onun ifasını bana kolaylaştır ve kabul et. Allahım! Senin rızan için hacca niyet ettim ve ihrama girdim. Eğer beni bir şey engeller ise, ihramdan çıkacağım yer beni haccetmekten aciz kılacağın yerdir." (Allahumme innî uriydu el-hacca feyessirhulî ve tegabbelhu minnî, neveytü el-hacca ve ehramtü bihillahu teala fein habesenî hâbis femahallî haysu habestenî.)
Daha sonra üç defa [Allahım! Senin emrine sözüm ve özümle tekrar takrar icabet ettim… (Lebbeyk Allahümme lebbeyk…) diyerek telbiye ve Peygamber (s.a.v)’e salavat getirir.

(Temettu  haccı yapanlar, Arafat’tan döndükten sonra kendilerine kolaylık olması için haccın sa’yini ziyaret tavafından önce yapmak isterlerse nafile tavaf yapmaları gerekir. Bütün şavtlarda ıztıba ve ilk üç şavtta remel yaparlar. Sonra da hac sa’yini eda ederler.)


Mina’ya Hareket:

Hacılar, Mekke’de sabah namazını kıldıktan sonra, güneşin doğması ile birlikte  Mina’ya hareket ederler. Mina’da, Arefe günü güneş doğuncaya kadar kalırlar. Yani Mina’da beş vakit (öğle, ikinci, akşam, yatsı ve bir sonraki günün yani zilhiccenin dokuzuncu günü sabah namazı) namaz kılarlar. Mina’ya hareket ederken şu dua okunur:
"Allahım! Hayırlı arzularımı bana nasip etmeni, günahlarımı bağışlamanı, Sana itaat edenlere ihsan ettiğin gibi bana da ihsan etmeni sadece Senden niyaz ediyor ve istiyorum. Çünkü Senin her şeye gücün yeter." (Allahumme iyyâke ercû ve leke ed’û febellağnî sâlih emelî ve ığfirlî ve emnen aleyye bimâ menente bihi alâ ehli tâatike, inneke alâ kullî şey’in kadîr.)

 Hacılar, Mina’da çokça zikir ve dua yaparak şu duayı da çokça okurlar:
"Allahım! Bize dünyada da iyilik ver… (Rabbenâ âtinâ fi’d-dünyâ haseneten…)", Mina’da kalmak ve Hayf Camii’nde namaz kılmak sünnettir.

*** Her türlü günahlardan, mekruhlardan, tartışma ve boş sözlerden sakınmak; vakti mümkün olduğu kadar çok zikrederek, Kur'an okuyarak ve tefekkür ederek geçirmek gerekir. ***










 



Mina da sabah namazından sonra Arafat’a hareket edilir. Arafat’ da Öğle ve ikindi namazları cemi takdim ile öğle namazı vaktinde kılınır. Güneş batıncaya kadar çokça dua ve zikir yapılır. Güneş battıktan sonra Arafat’tan Müzdelife’ye dönülür. Akşam ve yatsı namazları cemi tehir ile yatsı namazı vaktinde Müzdelife’de kılınır.





 
Arefe günü, sabah namazı Mina da kılındıktan ve  güneş doğduktan sonra Telbiye ve tekbirlerle Mina’dan Arafat’a doğru hareket ederler ve Hacılar yolculukları esnasında şu duayı okurlar: "Allahım! Senin rızanı kazanmak için Sana yöneldim. Günahlarımı af, haccımı kabul ve bana merhamet et. Muhakkak Senin her şeye gücün yeter. " Allahumme ileyke teveccehtu, ve vechike’l-keriym eraddü fec’al zenbî meğfûran ve haccî mebruran ve erhamnî inneke alâ killi şey’in kadiyr.
     Hacı, Telbiye, Kur’an okuma ve  "Allahım! Bize dünyada da iyilik ver…(Rabbenâ âtinâ fi’d-dünyâ haseneten…)" duasını çokça yaparak Arafat’a ulaşıp vakfe yapar.
      Arafat’ın her tarafı vakfe yeridir. Fakat en faziletli yeri, Peygamber (s.a.v) efendimizin vakfe yaptığı Rahmet tepesindeki büyük kayalıkların bulunduğu yerdir.
Rahmet tepesi görüldüğü zaman Allah Teala zikredilir ve tekbir getirilir.
Hutbe dinlemek için Nemire Mescidi’ne yönelmek sünnettir. Hacının, zeval vaktinde sonra mümkünse  Arafat’ta vakfe için yıkanması da sünnettir.
Öğle ve ikindi namazları, cemi takdim ile öğle namazı vaktinde, aralarında sünnet kılmadan, bir ezan, iki kamet ve genel bir imam eşliğinde eda edilir. Öğle ezanı okunduktan sonra öğle ve ikindi namazları birleştirilerek kılınır. Buna "Cem-i takdim" denir. Öğle ve ikindi namazı birleştirilerek şöyle kılınır: Ezan okunduktan sonra, önce öğlenin ilk sünneti kılınır. Sonra kamet getirilerek öğlenin farzı eda edilir. Selam verildikten sonra teşrik tekbiri getirilir. Arkasından tekrar kamet getirilerek ikindinin farzı kılınır. Selamdan sonra teşrik tekbiri getirilir. Böylece öğle ve ikindi namazı bir ezan ve iki kametle eda edilmiş olur. Bu iki farz namazı arasında başka namaz kılmak mekruhtur. Bu sebeple öğlenin son sünnetiyle ikindinin sünneti kılınmaz. Namazdan sonra Vakfe yapılır. Öğle ve ikindi namazları cem-i takdim ile kılınırken seferî olanlar öğleyi de ikindiyi de ikişer rek’at olarak kılarlar.
Hacı, bütün kalbiyle orada olmaya ve ağlamaya çalışır. Güneş batıncaya kadar,  telbiye, tekbir, tehlil, zikir, salavat, istiğfar, dua, tefekkür ve Kur'an okumakla vakit değerlendirilir. Dua yaparken ses yükseltilmez, yalvarılarak dua yapılır, istekler üçer defa tekrarlanır, mümkün mertebe  ayakta Kabe’ye doğru yönelir. Duanın başında ve sonunda Allah’a hamd ve tesbih, Peygamber (s.a.v)’e salavat getirilir. 


Arafat Gününe Ait Tavsiyeler :

  1.  Arafat’a giderken telbiyeyi sesli olarak getiriniz.
  2. Arefe günü tembellik, uyuşukluk ve vakti boşa geçirmekten kaçınınız. Kendinizi dua ve zikirle meşgul ediniz. Çünkü Resulüllah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: (Duaların en hayırlısı Arafe günü yapılan duadır.)
  3.  Dua yaparken mümkün mertebe Kabe’ye yöneliniz.
  4.  Arafat sınırları içinde kalmaya dikkat ediniz.
 5. Nemire Mescidi’nin %75’i Arafat sınırları içinde %25’i ise Arafat sınırları dışındadır. Hacının buna dikkat etmesi gerekir. Çünkü Arafat sınırları dışında vakfe yapmak hac ibadetinin iptal olmasına neden olur.
 6. Kalabalığa ve insanlara eziyete neden olacağından vakfeyi Rahmet tepesinde yapmaktan kaçınınız.
  7. Arafat’tan güneş battıktan sonra ayrılmaya dikkat ediniz. Böylece gece ve gündüz kalmış olursunuz. Eğer güneş batmadan ayrılırsanız kurban kesmeniz gerekir.
Allah’ın, günahlarınızı affetmeyeceğine dair sui zanda bulunmayınız. Eğer böyle yaparsanız ilk günahı işlemiş olursunuz.

Arafat’ta Yapılacak Dualardan bazıları:

Efendimiz ve kendinden önceki peygamberlerin efendisi Muhammed (s.a.v)’in yapmış olduğu şu duaların yapılması daha faziletlidir:
- "Ortağı olmayan bir Allah’tan başka ilah yoktur, mülk O’nundur ve hamd O’nadır. O, öldürür, diriltir ve her şeye gücü yeter." (Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şeriyke lehu, lehu’l-mulkü ve lehu’l-hamdü yuhyî ve yumiytü ve huve alâ külli şey’inkadiyr.)
Bu şekilde çokça (en az yüz defa) dua edilmesi müstehaptır.
- "Allahım! Ben kendime sayılamayacak kadar kötülük yaptım. Muhakkak ki günahları Sen’den başka kimse bağışlamaz. Öyle ise makamından bana mağfiret ver ve bana merhamet eyle. Şüphesiz ki mağfiret ve merhamet eden Sen’sin." (Allahumme innî zalemtü nefsî zulmen kesiyrâ ve innehu lâ yağfiru’z-zunûbe illâ ente feğfirlî meğfiraten min ındeke ve erhamnî inneke ente’l-ğafuru’r-rahiym.)
- "Rabbimiz! Unuttuklarımıza ve hata olarak yaptıklarımıza karşı bizi sorumlu tutma. Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin yükü bize taşıtma. Rabbimiz! Bize taşıyamayacağımız yükü yükleme. Bizi affet, bizi bağışla ve bize acı. Sen mevlamızsın, kafirlere karşı bize yardım et." (Rabbenâ lâ tüâhiznâ innesiynâ ev ahta’nâ, rabbenâ velâ tahmil aleyna ısran kemâ hameltehu ala’l-leziyne min gablinâ, rabbenâ velâ tahmilnâ mâ lâ tâgate lenâ bihi ve a’fu annâ ve ığfirlenâ ve erhamnâ ente mevlânâ fansurnâ ala’l-gavmi’l-kâfiriyn.)
-"Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize rahmet bahşet. Şüphesiz Sen, sonsuz bağışta bulunansın." (Rabbenâ lâ tuziğ gulubinâ ba’de iz hedeytanâ ve heblenâ min ledünke rahme, inneke ente’l-Vahhâb.)
- "Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi affetmez ve bize merhamet etmezsen muhakkak biz, hüsrana uğrayanlardan oluruz." (Rabbenâ zalemnâ enfüsenâ ve in-lem tağfirlenâ ve terhamnâ lenekunenne mine’l-hâsiriyn.)
- "Allahım! Sen benim Rabbimsin. Sen’den başka ibadet ve kulluk edilecek hiçbir ilah yoktur. Beni Sen yarattın; ben Sen’in aciz bir kulunum. Gücüm yettiğince ezelde Sana verdiğim söz ve ahd-ü misak üzereyim. İşlediğim günahların şerrinden Sana sığınıyorum. Bana ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günahlarımı da itiraf ediyorum. Beni bağışla, zira günahları Sen’den başka bağışlayacak yoktur." (Allahumme ente rabbî lâ ilâhe illâ ente, halaktenî ve ene abdeke, ve ene alâ ahdeke ve va’deke mâ istâta’tu, eûzü bike min şerri mâ sana’tu, ebûü leke bini’metike aleyye, ebûü bizenbî feğfirlî, feinnehu lâ yağfiru’z-zunube illâ ente.) Tövbe duası.

- "Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O’nun eşi ve ortağı yoktur, mülk O’nundur. Hamd ve sena O’na mahsustur. O’nun her şeye gücü yeter. Allahım! Söylediğin gibi hamd Sana’dır ve bizim söylediğimizden daha hayırlısı Sana’dır. Allahım! Namazlarım, ibadetlerim, yaşamım, ölümüm Sen’in için ve dönüşüm Sana’dır. Mirasım da Rabbim içindir. Allahım! Kabir azabından, gönüllerde meydana gelen vesveseden ve işlerin dağınıklığından Sana sığınırım. Allahım! Rüzgarların getirdiği şerden de Sana sığınırım." (Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâ şeriyke lehu, lehu’l-mülkü ve lehu’l-hamdü ve huve alâ külli şey’in gadir, Allahumme leke’l-hamdu ke’l-lezî tegûlü ve hayran mimmâ tegûlü. Allahumme leke salâtî ve nusukî ve mahyâyî ve memâtî ve ileyke meâbî ve leke rabbî türâsi. Allahumme innî eûzu bike min azâbi’l-kabri ve vesvesetu’s-sadri ve şitâtu’l-emri. Allahumme innî eûzu bike şerri mâ teciy’u bihi’r-riyâh.)
- "Ey Rabbimiz! Bize Dünyada iyilik Ahirette de iyilik ver. Bizi Cehennem azabından koru. Allahım! Beni öyle bir mağfiretle bağışla ki, onunla Dünya ve Ahirette her halim düzgün olsun. Öyle bir rahmetle merhamet et ki, onunla Dünya ve Ahirette saadet bulayım. Öyle içten bir tövbe nasip et ki, ondan asla caymayayım. İslam’a öyle bağla ki, yolundan asla ayrılmayayım. Allahım! Beni günah zilletinden itaat şerefine naklet. Helalinden gözümü doyurup Harama düşmekten, itaatinle meşgul edip günah işlemekten ve lütfunla Sen’den başkasına muhtaç olmaktan koru beni. Kalbim ve kabrimi nurlandır. Bütün şerlerden beni koru ve bana bütün hayırları bahşet. Dinimi, emanetimi, kalbimi, bedenimi, işlerimin sonunu, bana rızk olarak verdiğin her şeyi, bütün dostlarımı ve bütün Müslümanları Sana emanet ediyorum." (Rabbenâ âtinâ fi’d-dünyâ haseneten ve fi’l-âhirati hasane ve gınâ azâbe’n-nâr. Allahumme ığfirlî mağfireten min ındike tasluh bihâ şe’nî fi’d-dâreyni ve erhamnî rahmeten minke es’adu bihâ fi’d-dâreyni ve tub aleyye tevbeten nasûhâ lâ enkusuhâ ebedâ ve elzimnî sebiyle’l-istikâmeti lâ eziyğu anhâ ebedâ. Allahumme engılnî min zullü’l-ma’sıyeti ilâ izzu’t-tâati, ve eğninî bi-celâlike an Haramike, ve bi-tâatike an ma’siyetike ve bi-fadlike ammen sivake ve nevvir kalbî ve kabrî ve eıznî min şerri kullihi ve icma’ liye’l-hayra kullehu estevdeake diynî ve emânetî ve galbî ve bedenî ve havatiymu amelî ve cemiy’a mâ en’amte bihi aleyye ve alâ cemiy’ı ehıbbâî ve’l-musliyne ecmaıyn.)

Kur’an okunacak Süreler;  Hakka (Sf 565) -  Kıyamet (576) –  Tekvir  (585) -  İnfitar ( 586 )



*** Hacı bu şekilde Arafat’tan ayrılma vakti gelinceye kadar devam eder ve güneş batıncaya kadar vakfe yerinden ayrılmaması gerekir. Böylece vakfesini gece ve gündüz yapmış olur. Akşam namazını, Arafat’ta kılmayıp cemi tehir yaparak yatsı namazı vaktinde, bir ezan ve bir kamet ile Müzdelife’de kılar. ***


Arafat’tan Müzdelife’ye Dönüş:
Hacılar, Arefe günü güneşin batışından sonra telbiye, tekbir, tehlil getirerek ve Allah’a hamd ederek Müzdelife’ye dönerken şöyle derler:
- "Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür. Allah’tan başka ilah yoktur ve Allah en büyüktür. Allah en büyüktür ve hamd Allah’adır." (Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber lâ ilâhe illallahu vallahu ekber, Allahu ekber ve lillâhilhamd.)

Sonra şöyle dua eder:
- "Allahım! İbadetlerimi kabul etmeni ve onları eda etmede başarılı olmamı, istediğim hayırlardan daha fazlasını bana nasip etmeni ve amellerimi boşa çıkarmamanı Sen’den istiyorum ve Sen’den diliyorum. Çünkü Sen, en cömert ve kerim olan Allah’sın." (İleyke Allahumme erğibu ve iyyâke ercû fetegabbel nusukî ve veffiknî ve erzıknî fiyhi mine’l-hayri ekser mimmâ atlubu velâ tuhiybunî inneke ente Allah el-cevvâdü’l-keriym.)
Hacı, Müzdelife’ye doğru acele etmeden ve kimseye eziyet vermeden sükunet ve vakar halinde hareket eder.
Müzdelife’ye ulaştığı zaman eğer imkan bulursa Meşar-i Haram Mescidi’nin (Gazah dağı) yakınına inmeye gayret gösterir.
Burada çokça dua, zikir, telbiye getirilmesi ve Kur’an’dan bilinen yerlerin okunması müstehaptır. "Arafat’tan indiğinizde, Allah’ı Meşar-i Haram olan Müzdelife’de de anın. O’nu size gösterdiği şekilde zikredin. Nitekim siz daha önce sapıklardandınız. Sonra insanların toplu olarak akın ettiği yerden siz de akın edin, Allah’tan mağfiret dileyin. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan ve merhamet edendir."
Sonra akşam ve yatsıyı yatsı vakti girdikten sonra cem ederek bir ezan ve bir kamet ile kılar. Yatsının son sünneti ile vitir namazını yatsının farzından sonra eda eder.
Yatsı vakti girip ezan okunduktan sonra kamet getirilerek ilk önce akşam namazının Farzı kılınır. Selam verdikten sonra teşrik tekbiri getirilir. Sonra ezan okunmadan ve kamet getirilmeden yatsının farzı kılınır. Selamdan sonra yine teşrik tekbiri getirilir. Böylece iki vaktin farzı bir ezan ve bir kametle eda edilmiş olur. Buna "Cem-i tehir" denir. Bundan sonra yatsının son sünneti kılınabilir. Daha sonra vitir namazı kılınır. (Akşam namazının sünneti kılınmaz).



Müzdelife’de yapıldığı rivayet edilen dua:
"Allahım! Hayırların başlangıcını, sonunu ve özünü, evvelini ve ahirini, zahirini ve batınını, Cennetteki üstün dereceleri, her hal ve davranışımı düzeltmeni, bütün kötü şeyleri benden uzaklaşmasını Sen’den niyaz ediyorum. Muhakkak bunları Sen’den başka hiç kimse yapamaz ve Sen’den başkası da lutfedemez." (Allahumme innî es’eluke fevâtiha’l-hayri ve havâtimehu ve cevâmiahu ve evveluhu ve âhiruhu ve zâhiruhu ve bâtınıhu ve’d-derecâtu’l-ulâ fi’l-cenneti ve en taslih liye şe’nî kullehu ve en tasrif annî eş-şerri kullehu feinnehu lâ yef’alu zalike ğayrak velâ yecûdu bihi illâ ente.)
Burada çokça tövbe ve istiğfar edilir. Gece yarısına kadar Müzdelife’de kalınır. Sonra hacı, Cemreler e atmak için yetmiş adet taş (nohuttan büyük fındıktan küçük) toplar.
Fecir vakti girince sabah namazını ilk vaktinde kılmak sünnettir ve sonra şöyle söylenir: "Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür. Allah’tan başka ilah yoktur ve Allah en büyüktür. Allah en büyüktür ve hamd Allah’adır." (Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber lâ ilâhe illallahu vallahu ekber, Allahu ekber ve lillâhilhamd.) 
Sonra da Muhammed (s.a.v)’e salavat getirilir ve eller semaya kaldırılarak dua yapılır.
Muhassar vadisi (Meşari Haram ile Mina arasındaki vadi) hariç Müzdelife’nin her yerinin vakfe mekanı olduğunun bilinmesi gerekir.




Müzdelife'de Sabah namazı kılınıp ve Vakfe yapıldıktan sonra ve güneş doğmadan önce Mina’ya hareket edilir. Akabe cemresi taşlanır. Kurban kesilir. Tıraş olunur veya saçlar kısaltılır. İfada tavafı yapılır. Sa’y yapılır. Gecelemek için Mina’ya dönülür.


Sabah namazı ilk vaktinde Müzdelife'de kılınır. Sabah namazı kılındıktan sonra, ortalık aydınlanıncaya kadar Müzdelife’de Vakfe anıdır.  Mümkünse Meş'aril haram'a (Müzdelife'de bir tepe) gidip; Kıbleye dönerek dua etmek; Allah'ı zikretmek; Hamdu sena da bulunmak, tehlil ve tekbir getirmek, Meş'aril Haram'a gitmek mümkün olmuyorsa Müzdelife sınırları içerisinde her yerde durulabilir.
Ortalık aydınlanınca, güneş doğmadan önce, Telbiye yapılarak Mina'ya hareket edilir. Mina'ya giderken sükunetle yürünür. Yürüyüşü esnasında şöyle duada bulunması efdaldir: "Allahım! Sana döndüm ve azabından korktum. Sana yöneldim ve Sen’den korktum. Allahım! İbadetimi kabul et, ecrimi artır, yakarışıma karşı merhametli ol ve dualarımı kabul et." (Allahumme ileyke efaddu ve min azâbike eşfagtu ve ileyke teveccehtu ve minke rehibtu. Allahumme tegabbel nusukî ve a’zama ecrî ve erham tedarruî ve istecib da’vetî.)
Duadan sonra Resulüllah (s.a.v)’e salat ve selam getirilir. Muhasser vadisine  gelindiğinde acele edilir.
Mina’ya ulaştığı zaman şöyle dua eder:
"Bizi sağ salim buralara ulaştıran Allah’a hamd ve sena olsun. Allahım! Bu geldiğim yer Mina’dır. Ben, Senin kulun ve emrin altındayım. Veli kullarına bahşetmiş olduklarından bana da bahşetmeni istiyorum. Ey merhameti bol Allahım! Yokluktan ve dinimde musibete uğramaktan Sana sığınırım." (Elhamdulillâhi’l-lezî belağaniyhâ sâlimen meâfî. Allahumme hâzihi minnî gad eteytuhâ ve ene abduke ve fî gabdâtuke, es’eluke en temunne aleyye bimâ menente bihi alâ ulâike, Allahumme innî eûzu bike mine’l-hırmâni ve’l-musiybeti fî diynî yâ erhamerrâhimiyn.)
Kurban bayramı günü Mina’da ifa edilen birçok işlem vardır. Bunlar; Akabe cemresini taşlamak, kurban kesmek, tıraş olmak, ifada tavafını yapmak ve daha önce yapılmamışsa sa’y etmektir.
 Akabe Cemresine gidilir ve yedi taş atılır. Bugün yalnızca Akabe cemresi taşlanır. Güneş doğmadan önce taş atılmaz. Taşlama için sünnet olan vakit güneşin doğuşu ile zeval (öğle) vakti arasındaki zamandır. 
 Mekke sol tarafta Mina da sağ tarafta olacak şekilde durularak taş atılmaya başlanır. Taş atarken "Bismillahi Allahu Ekber, rağmen liş-şeytani ve hizbihi" denir.
İlk taş atılınca telbiye biter. Bundan sonra telbiye yapılmaz. Yedi taş peşpeşe atılır.
Temettü ve Kıran haccı yapanların kurban kesmesi vaciptir. İfrat haccı yapanların kurban kesmesi gerekmez. İsterlerse nafile olarak kesebilirler. Kurban harem sınırları içerisinde kesilir veya kestirilir.
Kurbanlarını kesenler veya vekalet yoluyla kestirenler traş olarak ihramdan çıkarlar. Hanifi Mezhebine göre vekaletle kurban kestirenler, kurbanlarını kesildiğinden haberdar olmadan traş olamazlar ve ihramdan çıkamazlar.
Böylelikle kurbanını kesenler veya kestirenler için, cinsel yaklaşma dışında ihramın bütün yasakları kalkar.
Mümkünse aynı gün Mekke'ye dönüp ifada tavafı yapılır. Bu tavafın bayramın 3. günü güneş batmadan önce  yapılması Hanifi Mezhebine göre vacip, diğer üç mezhebe göre  sünnettir. Tavaftan sonra imkan varsa Makam-ı İbrahim'de  yoksa Mescid-i Haram'ın herhangi bir yerinde  iki rekat tavaf namazı kılınır. Tavaf namazından sonra zemzem içmek ve Hacerül Esved'e selam vermek müstehaptır. Sonrasında Safa ile Merve arasında Sa'y yapılır. Sa'y ı bitirenler için cinsel yaklaşma yasağı da kalkmış olur.
Aynı gün Mina'ya dönmek ve geceyi orada geçirmek hanefi mezhebine göre sünnet, diğer  üç mezhebe göre vaciptir, yani farzdır.
Bugün yapılacak ibadetler şu sıra ile  takip edilir: 1)Taş atmak 2) Kurban kesmek, 3) Traş olmak 4) İfada Tavafı yapmak 5) Sa'y yapmak. Hanifi Mezhebine göre ilk üçte sıraya uymak vaciptir. aksi halde ceza gerekir. Diğer üç mezhebe göre sıraya uymak sünnet, uymamak ise caizdir. Ve ceza gerektirmez.  

Mina’ya Ait Tavsiyeler :

1.      Taşların Cemrelere vurması gerekir. Taşlar, gelişigüzel atılmamalıdır.
2.      Taşların hepsinin bir defada atılmaması gerekir. Hepsi bir defada atıldığı zaman  yedi atış değil bir atış sayılır.
3.      Cemreler i taşlarken tersten başlamayıp küçük, orta ve büyük sırasını takip ediniz.
4.      Atılan taş adedinde şüphe olmaksızın kasıtlı olarak az veya fazla atmayınız.
5.      Küçük ve orta cemreyi taşladıktan sonra dua etmeyi unutmayınız. Bu durum sünnete uygundur ve büyük bir hayrı kazanmış olursunuz.
Büyük (Akabe) cemre yi taşladıktan sonra dua yapmayınız. Çünkü bu sünnete aykırıdır.

1- Akabe Cemresini Taşlamak :
Hacı, Akabe cemresine yedi taş atar ve her atışta şöyle der: "Allah’ın adıyla ve Allah en büyüktür. Şeytan ve yandaşlarının zilleti, Rahman’ın rızası için taşlıyorum." (Bismillâhi vallahu ekber, rağmen li’ş-şeytâni ve hızbihi ve ırdâen li’r-Rahmân.)
Hacı, taşlamaya başlamadan önce telbiyeye son verir. Taşlama vakti, Kurban bayramının ilk günü fecrinden başlayıp bir sonraki günün fecrine kadar devam eder.
Fakat taşlama için sünnet olan vakit güneşin doğuşu ile zeval (öğle) vakti arasındaki zamandır. Güneş battıktan sonra da taşlama yapmak, özür olmadığı takdirde kerahetle birlikte caizdir. Cemreyi taşlamak; taşı cemrenin gövdesine vurmakla veya taşın cemreyi kuşatan dairenin içine düşmesi ile gerçekleşir. Hacı, bu taşlamayı Mina sağına, Mekke yolu da soluna gelecek şekilde cemrenin karşısında durarak gerçekleştirir. Köprünün üzerinden yapılan taşlamalarda ise, uygun olan herhangi bir yönden yapılır.

2- Hedy Kurbanını Kesmek :
Hedy kurbanını sadece Temettü ve Kıran haccını yapanların kesmesi gerekir. Mekke’de hacı adayına vekaleten hedy kurbanının satın alınması, kesilmesi ve dünyanın dört bir yanındaki fakir Müslümanlara dağıtılması görevini üstlenen birçok kurum bulunmaktadır. Hacı, kurban kesmediği takdirde Arafe gününden önce hac esnasında üç gün ve yurduna döndüğünde yedi gün oruç tutar.

3- Tıraş Olmak veya Saçları Kısaltmak :
Saçların parmak uçları (2 cm) kadar tıraş edilmesi veya kısaltılması gerekir.
Peygamber (s.a.v)’in aşağıdaki hadisi gereğince saçların tıraş edilmesi ve ustura ile kesilmesi müstehaptır.
[İbn Ömer (r.ahm)’nın rivayet ettiğine göre, Resulüllah (s.a.v): “Ey Allahım! Başlarını tıraş edenlere mağfiret buyur” diye dua etti. Sahabeler: Ey Allah’ın Resulü! Saçlarını kısaltanlara da” dediler. Resulüllah (s.a.v) yine: “Ey Allahım! Başlarını tıraş edenlere mağfiret buyur” diye dua etti. Sahabeler tekrar: “Ey Allah’ın Resulü! Saçlarını kısaltanlara da” dediler. Resulüllah (s.a.v) yine: “Ey Allahım! Başlarını tıraş edenlere mağfiret buyur” diye dua etti. Sahabeler: “Ey Allah’ın Resulü! Saçlarını kısaltanlara da” dediler. Resulüllah (s.a.v) en sonunda: “Saçlarını kısaltanlara da mağfiret eylesin!” buyurdu.]
"Bayanlar ise sadece parmak uçları kadar saçlarını kısaltırlar."
Hanefilerce en az başın dörtte biri, Şafiilerce saçların üçte biri ve Malikilerce saçların hepsinin tıraş edilmesi veya kısaltılması gereklidir (Mezheplere uymanın caiz olduğunu unutmayınız). Tıraş olurken şu duanın okunması müstehaptır:
"Bize doğru yolu gösteren Allah’a hamd ve sena olsun. Bize bu haccı nasip eden Allah’a hamd ve sena olsun. Allahım! İşte bu benim saçım, onu kabul et ve günahlarımı bağışla." (Elhamdulillâhi alâ mâ hedânâ, elhamdulillâhi alâ mâ en’ama bihi aleynâ, Allahumme hâzihi nâsiyetî fetegabbel minnî ve ığfirlî zünûbî.)
"Ey mağfireti bol Allahım! Beni, saçlarını tıraş edenleri ve saçlarını kısaltanları mağfiret eyle. "Amin.(Allahumme ığfirlî ve li’l-muhalligiyne ve’l-mugassıriyne yâ vâsıa’l-mağfira, âmiyn.)
Hacı, saçları tıraş etme veya kısaltma işlemi bittikten sonra şöyle dua eder:
"İbadetlerimizi tamamlamayı nasip eden Allah’a hamd ve sena olsun." (Elhamdulillâhi’l-lezî gadâ annâ nusukenâ.)
Bu işlemleri tamamlayan hacı, küçük ihramdan çıkmış olur. Cinsel ilişki ve temas hariç bütün ihram yasaklarından kurtulmuş olur. Cinsel ilişki ise, İfada tavafını eda edinceye kadar helal olmaz.

4-  Ziyaret (İfada) Tavafı  :
Hacı, Mina’dan Mekke’ye döndüğünde yedi şavt ile Kabe’yi tavaf eder ve iki rekat tavaf namazı kılar. Sonra Zemzem’e gelip su içer ve daha önce sa’y yapmamışsa Safa ile Merve arasında sa’y yapar.
Hacı, İfada tavafından sonra büyük ihramdan da çıkmış olur. Böylece ihram yasaklarının tamamından kurtulmuş olur. Sonra da gelecek üç günde üç cemreyi taşlamak için Mina’ya gider.
 
5-  Safa ile Merve Arasında Sa’y  :
Safa tepesinde okunan dua ve zikirlerin aynısını burada yapar (hac yapan sa’y anında telbiye getirir umre yapan getirmez). Sa’yın yedi turu tamamlandıktan sonra iki rekat namaz kılmak müstehaptır. Bu namazın Mescid-i Haram’da kılınması efdaldir.
Sa’y esnasında dua ve zikirlerle birlikte Kur’an-ı Kerim’den bilinen ayetlerin okunması müstehaptır. Sa’y tamamlandıktan sonra şöyle dua edilir:
"Rabbimiz! İbadet ve itaatlerimizi kabul eyle. Bize afiyet ver ve bizi bağışla. Sana itaat ve şükür etmede bize yardım et." (Rabbenâ tegabbel minnâ ve âfinâ ve a’fu annâ ve alâ tâatike ve şukrike eınnâ.)
Sa’y yaparken Hanefi mezhebine göre hervele (hafif koşma) yapmak şart olmayıp Şafii mezhebine göre ise yapılması efdaldir. Temizlik, sa’yın sıhhatinin şartlarından değildir. Fakat sa’y yapan, Harem’in içinde olduğundan temiz olması müstehaptır. Sa’ya, namaz kılmak veya herhangi bir sebepten dolayı ara verilirse, kalınan yerden itibaren devam edilir.
Temettü haccı yapan kişi isterse, İfada tavafından önce haccın sa’yını yapabilir. Böylece zilhiccenin sekizinci günü ihrama girdikten sonra nafile tavaf yapar ve daha sonra da hac sa’yini eda eder.
Sonra hacı gecelemek için Mina’ya döner.

 

 
1- Teşrik Günlerinin birinci günüdür.
2- Bu gece Mina da geçirilir, cemaatla namaz kılınır. Namazları mümkünse Hayf Mescidi’nde kılmak daha faziletledir. Namazlardan sonra tesbihatı yapmak, her zaman ve mekan da zikir ve tefekkürle meşgul olmak sünnettir.
3- Zevalden (Öğle Vakti) önce taşlama yapılmaz.
4- Zevalden sonra sırasıyla küçük, orta ve Akabe cemrelerine yedişer taş atılır. Her atışta tekbir getirilir. Mümkünse  Mekke sol, Mina sağ tarafta olacak şekilde durularak taş atılır.
5- Küçük ve orta cemrelerde taş atma tamamlandıktan sonra Peygamberimiz (SAV) yaptığı gibi kıbleye dönülür ve uzunca dua edilir.
6- Son olarak Akabe cemresi taşlandıktan sonra dua için durulmaz, orası hemen terk edilir.
7- Bu gece  Mina da kalınır. Her türlü günahlardan, mekruhlardan, tartışma ve boş sözlerden sakınmak; vakti mümkün olduğu kadar çok zikrederek, Kur'an okuyarak ve tefekkür ederek değerlendirilir.

Hacı, bu günde Mina’da bulunan üç cemreyi de taşlar. Peygamberimiz (s.a.v)’in sünnetine uyarak önce küçük, sonra orta ve daha sonra da büyük (Akabe) cemreyi taşlar. Her bir cemreye yedi taş atar ve her atışta şu duayı okunur: "Allah’ın adıyla ve Allah en büyüktür. Şeytan ve yandaşlarının zilleti, Rahman’ın rızası için taşlıyorum." (Bismillâhi vallahi ekber, rağamen li’ş-şeytâni ve hızbihi ve ırdâen li’r-Rahmân.)

Akabe cemresi hariç diğer Cemreler i taşladıktan sonra dua yapılır. Dua esnasında eller yukarı kaldırılıp kıbleye karşı durulur, Peygamber (s.a.v)’e salat getirilir, ihtiyaca göre dua yapıldıktan sonra şu dua okunur:
"Allahım! Haccımı makbul haclardan, günahlarımı bağışlanmış günahlardan, işlerimi kabul gören iyi işlerden ve ticaretimi daimi kazançlı ticaretlerden eyle." (Allahumme ic’alhu haccen mebrûrâ ve zenben mağfûrâ ve amelen sâlihan makbûlâ ve ticâraten len tebûr.)

Cemreler i taşlama vakti; zeval vaktinden (öğle vakti) başlayıp bir sonraki günün fecrine kadar devam eder. Fakat sünnet olan zeval (öğle) ile güneşin batışı arasındaki vakittir.
Hacı, Akabe cemresini taşlamayı, Mina’yı sağına ve Mekke yolunu da soluna alıp cemrenin karşısında durarak yapar. Köprünün üzerinden ise istenilen herhangi bir yönden taşlama yapılır. Küçük ve orta Cemreler ise bütün yönlerden taşlanabilir.




 
 
1- Teşrik Günlerinin İkinci günüdür.
2- Mina'da zeval (öğle) vaktine kadar zikir, tefekkür, nasihatla vb. vakit değerlendirilir.
3- Öğle vaktinden sonra üç cemre taşlanır.
4- Bir gün önce yapıldığı   gibi, küçük ve orta cemreler taşlandıktan sonra kıbleye yönelip uzunca bir dua edilir. Akabe cemresi taşlandıktan sonra ise orası hemen terk edilir.
5- Acelesi olanların, bayramın 3.günü, atacağı taşları atarak güneş batmadan Mina sınırlarından çıkması gereklidir. Güneş battıktan sonra kalması durumunda dördüncü günü de Mina 'da kalıp taş atmak gerekmektedir.

Dördüncü gün taş atılmayıp dönülecekse ;
6- Güneş batmadan Mina sınırlarından çıkması gereklidir. Veda tavafı için Mekke'ye - Mescid-i Haram'a  hızlı bir şekilde dönülür. Tavaf da yapılınca Hac tamamlanmış olur.


Mina da bayramın üçüncü gecesi kalınılacaksa;
Hacı, Kurban bayramının üçüncü günü güneş batışından sonraya kadar Mina’da kalırsa Kurban bayramının dördüncü günü de üç cemreyi taşlaması gerekir.
Cemreler i taşlama vakti; güneşin doğuşu ile batışı arasındaki herhangi bir vakittir.
Gece  Mina da kalınır. Her türlü günahlardan, mekruhlardan, tartışma ve boş sözlerden sakınmak; vakti mümkün olduğu kadar çok zikrederek, Kur'an okuyarak ve tefekkür ederek  değerlendirilir. 


 
 
1- Teşrik Günlerinin Üçüncü günüdür.
2-  Geçen iki günde  yapılan amellerin aynısını yapar.
3- Cemreleri taşlar.Küçük ve orta cemreleri taşladıktan sonra kıbleye yönelip uzunca dua eder. Akabe cemresini taşladıktan sonra orayı terk eder.
4- Mekke' ye gelir ve Veda tavafını yapar.


Atılacak Taşların Günleri ve sayısı

1- Bayramın 1. günü sadece Akabe cemresine 7 taş atılır.
2- Bayramın 2. günü üç cemreye de 7' şer taştan toplam 21 taş atılır.
3- Bayramın 3. günü üç cemreye de 7' şer taştan toplam 21 taş atılır.
4- Bayramın 4. günü üç cemreye de 7' şer taştan toplam 21 taş atılır.

    (Bayramın 4. günü serbesttir, isteyen atmayabilir.)
Buna göre ilk 3 günde  toplam 49 taş, 4 günde atılır ise toplam 70 taş atılmış olur.
"Sayılı günlerde (eyyam-ı teşrikte telbiye ve tekbir getirerek) Allah'ı anın. Kim iki gün içinde acele edip (Mina'dan Mekke'ye) dönmek isterse, ona günah yoktur, kim geri kalırsa ona da günah yoktur. Bunlar günahtan sakınanlar içindir. Allah'tan korkun ve bilin ki hepiniz O'nun huzurunda toplanacaksınız."
Sonra hacı, Mekke’ye döner.


Veda Tavafı:
Hacı, ülkesine dönmek istediği zaman Kabe’yi tavaf eder. Bu tavafta remel ve ızdıba yapmadığı gibi Safa ile Merve arasında da sa’y yapmaz. Veda tavafı denilen bu tavafın eda edilmesi vaciptir. Hacı, tavafı tamamlandıktan sonra iki rekat tavaf namazı kılar. Sonra Zemzeme gelip Kabe’ye yönelerek ve dua ederek Zemzem suyundan kanıncaya kadar içer. Daha sonra Mültezem’e gelip Dünya ve Ahiretle ilgili olarak Allah’a yakarışta bulunur. Duaya başlarken ve bitirirken Allah’a hamd ve sena ile Resulüllah (s.a.v)’e salat ve selam getirip şöyle der:
 "Allahım! Sana ibadet için yönelinen şu Kabe Senin Beyt’indir. Kul, Sen’in kulundur. Ben, Sen’in kullarından birinin çocuğuyum. Ben, Sen’in kölelerinden birinin çocuğuyum. Yaratıklarından birini benim hizmetime tahsis edip beni buraya ulaştırdın. Nimetini bana nasip ettin de ibadetleri eda etmemi sağladın. Benden razı isen, bana olan rızanı artır. Ey ihsanı büyük olan Allahım! Eğer benden razı değilsen geniş ihsanın ile benden razı ol ve beni hayrınla kabul et. Ben şimdi izninle buradan ayrılıyorum. Fakat bu Sen’i ve Beyt’ini terketmek anlamına gelmeyeceği gibi Sen’den ve Beyt’inden de yüz çevirmek değildir." (Allahumme el-beyte beytek ve’l-abde abdek ve ibn abdek ve ibni emetek, hamelteni alâ mâ sahharte lî min halgak ve bellağteni bi-ni’metike hattâ eıntenî alâ gadâi menâsikek, fein kunte radıyte annî fezidnî minke rıdâ ve illâ femünne aleyye bi’l-gabûli ve’r-rıdâ min mahdı fadlek, yâ zel fadlı’l-aziym, hâ ene munsarif bi-iznike ğayri müstebdil bike velâ beytike velâ râgıb anke velâ an beytike.)
"Allahım! Bedenime sağlık ver ve dinimi koru. Sana dönüşümü hayırlı eyle. Yaşadığım müddetçe itaatinle beni rızıklandır. Bana Dünya ve Ahirette hayırlar nasip et. Şüphesiz Sen’in her şeye gücün yeter." (Allahumme fe-ashıbnî el-âfiye fî diynî ve’l-ısma fî diynî ve ahsin müngalebî ve erzıgnî tâateke mâ ebgaytenî ve icma’ lî hayrî el-âhirati ve’d-dünyâ inneke alâ külli şey’in kadiyr.)
"Allahım! Beyt’ine tekrar tekrar gelmeyi bana nasip eyle. Ey büyük ve ikramı bol olan Rabbim! Beni, katına kabul olanlardan eyle. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbim! Bu ziyaretimi Beyt’ine son ziyaretim eyleme." (Allahumme erzıknî el-avde ba’de’l-avd, el-merratu ba’de’l-merra ilâ beytike’l- Haram, ve ic’alnî mine’l-magbûliyn ındeke yâ ze’l-Celâli ve’l-İkrâm, Allahumme lâ tec’alhu âhiri’l-ahde min beytike’l- Haram yâ erhamü’r-Râhimiyn.)
Sonra Hacer-i Esved’i istilam eder ve öper ya da fırsat bulamazsa sadece uzaktan selamlar. Daha sonra kapıya yönelip Mescid-i Haram’ın dışına doğru yürümeye başlar. Geri geri çıkmasına gerek yoktur. Ayrılışından dolayı üzüntüsünden ve tekrar gelmeyi arzu ettiğinden çıkarken sık sık geri dönüp Kabe’ye bakar. Bağışlanma, mağfiret ve rıza Allah’tandır.






DUALAR  

Tavaf, Sa’y, , Zemzem, Mültezem de yapılacak dualar;

Tavafa başlarken ve her şavtın başında çeşitli dualar okunur. Tövbe ve istiğfarda buluna bilinir. Bu dualar okunmasa da tavaf geçerlidir. Ancak tavafın Kur’an tilâveti, dua ve zikirle yapılması daha güzel olur. Diyanet başta olmak üzere birçok değerli hocalarımızın çoğu Allah Rasûlü’nün yaptığı duâlardan hazırlamış oldukları Tavaf ve Sa’y dualarını okuyabiliriz.  Ancak tavafta sadece bu duâlar yapılacaktır diye bir şart yoktur. Gönlünüzden geçen başka duâlar da edebilirsiniz. Kendi dilinizde de duâ edebilirsiniz. Tavaf ve Sa’y daha çok duâ makamıdır: Buralarda her çeşit hayırlı duâların yapılabileceği unutulmamalıdır.  Esas olan, duâyı sessizce ve içtenlikle yapmaktır. Bağırarak veya yüksek sesle ağlayarak duâ yapmak doğru değildir. Tavaf yapan diğer insanları rahatsız etmemek gerekir. Ayrıca Tavaf esnasında konuşmaktan kaçınmalıdır. Genelde tefekkürü tercih etmeli ve gereksiz kelâm etmemelidir. Tavaf da bedenimizin göğüs bölgesini (Kalbimizi) kabe ye çevrilmeli bu şekilde tavaf yapılmal. Mümkün olduğu ölçüde erkekler, başkalarına eziyet vermeden ve kendileri de eziyet görmeden Ka’be’ye yaklaşarak tavaflarını yapmalı. Bayanlar, mümkün olduğu kadar yoğun kalabalık olmadığı yerlede tavaf etmeye çalışmalıdırlar. Tavafın şavtlarını, ara vermeden peş peşe yapmak sünnettir. Tavaf esnasında abdest bozulsa,  abdest tazelenir, tavaf kaldığı yerden devam edebilir. Tavaf tamamlanmadan ezan okunursa, tavafa ara verip namazı kıldıktan sonra tavafa kaldığı yerden devam edebilir. Tavafa başlarken ve her dönüşte Hacerül  Esved hizasına gelince " Bismillahi Allahü Ekber" denilerek "İstilam" ettiğimiz gibi, Tavaf bitişinde de, Sa’y başlarken de ve Sa’y ın bitişinde de istilam etmeyi unutmayalım.

Tavaf da okunacak dualar;
Peygamberimiz her şavtta, Rükn-ü Yemenî denilen ve Kabe’nin güneyine düşen Yemen köşeşinden itibaren Hacer-ül Esved’e kadar, Rabbena Atina duasını okumuştur.
 (Diyanetin internet sitesinden alınmıştır)
1. Şavt: “Bismillahi Allah’ü Ekber! Allah’ım! Sana inanarak, kitabını tasdikleyerek, sana verdiğim sözü tutarak ve Peygamberinin sünnetine uyarak işte buradayım…
Allah, her türlü noksandan uzaktır. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce olan Allah’a aittir. Rabbimiz, tavafımızı kabul eyle. Şüphesiz ki sen her şeyi işiten ve bilensin. Rabbimiz! Bizi sana teslim olanlardan eyle. Neslimizden de sana teslim olmuş bir ümmet lütfeyle. Bize hacla ilgili vazifelerimizi göster, tövbelerimizi kabul et. Sen tövbeleri çok kabul edersin ve çok merhametlisin. Allahım! Haccımızı ( Umre’mizi ) kabul eyle. Günahlarımızı bağışla. Çabamızı karşılıksız bırakma. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok bağışlayan! Ey âlemlerin Rabbi!”
2. Şavt: “Bismillahi Allah’ü Ekber! Allah’ım! Sana inanarak, kitabını tasdikleyerek, sana verdiğim sözü tutarak ve Peygamberinin sünnetine uyarak işte buradayım…
 Allah, her türlü noksandan uzaktır. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce olan Allah’a aittir. Rabbim! Gönlüme genişlik ver, işimi kolaylaştır. Rabbim! Ben kendime zulmettim, beni bağışla. Senden başka hiçbir ilah yoktur. Sen her türlü noksandan uzaksın. Gerçekten ben zalimlerden oldum. Rabbim! Beni bağışla ve merhamet et. Sen en iyi merhamet edensin. Rabbim! İlmimi artır ve beni salihlere erdir. Allah’ım! Haccımızı kabul eyle. Günahlarımızı bağışla. Çabamızı karşılıksız bırakma. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok bağışlayan! Ey âlemlerin Rabbi!”
3. Şavt: “Bismillahi Allah’ü Ekber! Allah’ım! Sana inanarak, kitabını tasdikleyerek, sana verdiğim sözü tutarak ve Peygamberinin sünnetine uyarak işte buradayım…
 Allah, her türlü noksandan uzaktır. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce olan Allah’a aittir. Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen, mutlaka hüsrana uğrarız. Rabbimiz! Biz iman ettik, bizi bağışla ve bize merhamet et. Sen en iyi merhamet edensin. Rabbimiz! Yalnızca sana tevekkül ettik, yalnızca sana yöneldik. Dönüşümüz de ancak sanadır. Rabbimiz! Nurumuzu tamamla. Bizi bağışla, şüphesiz senin her şeye gücün yeter. Allah’ım! Haccımızı kabul eyle. Günahlarımızı bağışla. Çabamızı karşılıksız bırakma.
Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, âhirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahlar› çok bağışlayan! Ey âlemlerin Rabbi!”
4. Şavt: “Bismillahi Allah’ü Ekber! Allah’ım! Sana inanarak, kitabını tasdikleyerek, sana verdiğim sözü tutarak ve Peygamberinin sünnetine uyarak işte buradayım…
Allah, her türlü noksandan uzaktır. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce olan Allah’a aittir. Ey Rabbimiz! Eğer unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri de yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. İnkârcı toplumlara karşı bize yardım et!
Allah’ım! Günahlarımızı bağışla. Bize merhamet et. Kusurlarımızı biliyorsun, bunları affet. Çünkü sen mutlak güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de
iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok bağışlayan! Ey âlemlerin Rabbi!”
5. Şavt: “Bismillahi Allah’ü Ekber! Allah’ım! Sana inanarak, kitabını tasdikleyerek, sana verdiğim sözü tutarak ve Peygamberinin sünnetine uyarak işte buradayım…
Allah, her türlü noksandan uzaktır. Hamd, Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce azamet sahibi Allah’a aittir. Rabbim! Bana, tertemiz bir nesil lütfet. Şüphesiz sen duaları işitensin. Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri, namaz kılanlardan eyle. Rabbimiz! Duamızı kabul eyle! Rabbim! Bana hayırlı nesiller lütfet. Bana müslümanca ölmeyi nasip eyle ve beni Salihler arasına dahil eyle. Rabbim! Beni bereketli bir yere yerleştir. Sen konuk edenlerin en hayırlısısın. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahlar› çok bağışlayan! Ey âlemlerin Rabbi!”
6. Şavt: “Bismillahi Allah’ü Ekber! Allah’m! Sana inanarak, kitabını tasdikleyerek, sana verdiğim sözü tutarak ve Peygamberinin sünnetine uyarak işte buradayım…
Allah, her türlü noksandan uzaktır. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce olan Allah’a aittir. Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi kaydırma, bize rahmetinden ver. Şüphesiz sen çok bağışlayansın. Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki aşırıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlamlaştır. İnkârcı toplumlara karşı bize yardım et!
Rabbimiz! Bizi inkârcıların baskı ve şiddetine maruz bırakma! Rabbimiz, bizi bağışla. Şüphesiz sen mutlak güç ve hikmet sahibisin. Allah’ım! Şüpheden, şirkten, münafıklıktan, haktan ayrılmaktan ve kötü ahlâktan sana sığınırım. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok bağışlayan! Ey âlemlerin Rabbi!”

7. Şavt: “Bismillahi Allah’ü Ekber! Allah’ım! Sana inanarak, kitabını tasdikleyerek, sana verdiğim sözü tutarak ve Peygamberinin sünnetine uyarak işte buradayım…
 Allah, her türlü noksandan uzaktır. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce azamet sahibi Allah’a aittir. Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve nesiller ver. Bizi takva sahiplerine önder kıl.
Ey Rabbimiz! Bize rahmetinden ver ve işimizde bize çıkış yolunu göster. Bize bu dünyada da Ahirette de iyilik yaz. Biz gerçekten sana yöneldik. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok bağışlayan! Ey âlemlerin Rabbi!”
Tavaf Namazından Sonra
“Rabbimiz! Tavafımızı ve namazımızı bizden kabul eyle. Şüphesiz ki sen her şeyi işiten ve bilensin. Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlamlaştır. İnkârcı topluma karşı bize yardım et. Ey Rabbimiz, bizi zalimler topluluğunun baskı ve şiddetine maruz bırakma! Bizi rahmetinle o kâfirler topluluğundan kurtar. Ey Rabbimiz! Bize bol sabır ver ve bizim canımızı müslüman olarak al. Rabbimiz! Bizi inkârcıların elinde fitneye düşürme! Rabbimiz! Bizi bağışla. Şüphesiz sen mutlak güç ve hikmet sahibisin. Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatır. Tövbe edenleri ve senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azâbından koru. Ey Rabbimiz! Onları da, onların babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları da, vaad ettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin. Onları kötülüklerden koru. Sen o gün kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmiş olursun.
Allah’ım! Ben senin kulunum. Birçok günahlarla ve kötülüklerle huzuruna geldim. Burası ise cehennem ateşinden sana sığınma makamıdır. Beni bağışla. Çünkü sen çok bağışlayan ve çok merhamet edensin.
“Rabbimiz! Tavafımızı ve namazımızı bizden kabul eyle. Şüphesiz ki sen her şeyi işiten ve bilensin.”

Sa’ y da Okunacak Dualar;
Safa ve Merve
Şüphesiz Safa ile Merve Allah’ın alâmetlerindendir. İmdi her kim Kâbe’yi hac eder veya umre yaparsa, onların ikisini de tavaf etmesinde bir günah yoktur. Ve her kim gönlünden koparak bir hayır işlerse iyi bilsin ki, Allah şükrün karşılığını veren ve her şeyi bilendir. (Bakara s., Ayet:158)
Mes’a: Safâ ile Merve arasında (Sa’yin yapıldığı), (396 m) uzunluğunda, (20 m) genişliğinde mübârek bir mekândır.

1. Şavt: Bismillah! Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Rabbimiz, (bunu) bizden kabul eyle. Şüphesiz ki sen her şeyi işiten ve bilensin. Rabbimiz! Bizi sana teslim olanlardan eyle.
Neslimizden de sana teslim olmuş bir ümmet lütfeyle. Bize hacla ilgili vazifelerimizi göster, tövbelerimizi kabul et. Şüphesiz tövbeleri çok kabul eden ve merhametli olan ancak sensin.
Rabbim! Bizi bağışla, merhamet et, kereminle bizi affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen biliyorsun, onları affet. Çünkü sen güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. Ey kalpleri evirip çeviren Allah’ım! Kalbimi dininde sabit kıl. Allah’ım! Kusursuz bir iman, doğru ve kesin bir inanç, bol, helal ve temiz rızık, haşyet dolu bir kalp, zikreden bir lisan ve asla bozmayacağım bir tövbe niyaz ediyorum. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir, hiçbir ortağı yoktur. Mülk onundur. Hamd ona mahsustur. Hayat veren de, hayata son veren de O’dur. Hayır, ancak onun elindedir. O, her şeye gücü yetendir.”
Rabbim! Bizi bağışla, merhamet et, kereminle bizi affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen biliyorsun, onları affet. Çünkü sen güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru.

2. Şavt: “Bismillah! Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Rabbimiz! Senin indirdiğin (vahy)e iman ettik ve Peygamber’e uyduk. Artık bizi şahitlerle beraber yaz. Rabbimiz! Şüphesiz biz, “Rabbinize inanın!” diye imana çağıran (Kur’an)ı işittik ve iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, canımızı iyilerle beraber al. Rabbimiz!
Peygamberlerine vadettiğin şeyleri bize de ihsan et ve kıyamet gününde bizi rezil etme; şüphesiz sen vadinden dönmezsin. Rabbim! Bizi bağışla, merhamet et, kereminle
bizi affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen biliyorsun, onları affet. Çünkü sen güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir. Hiçbir ortağı yoktur. Mülk onundur. Hamd ona mahsustur. Hayat veren de, hayata son veren de O’dur. Hayır, ancak onun elindedir. O, her şeye gücü yetendir. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir. Sözünü
yerine getirmiş, kuluna yardım etmiştir. Tek başına düşmanlarını hezimete uğratmıştır.”
3. Şavt: “Bismillah! Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Ey Rabbim! Beni, bana ve ana-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın iyi işlere yönelt ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat! Rabbim! Annem babam, küçükken beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi sen de onlara acı. Rabbim! Bizi bağışla, merhamet et, kereminle bizi affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen biliyorsun, onları affet. Çünkü sen mutlak güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. Rabbimiz! Hesap gününde beni, anne-babamı ve bütün müminleri bağışla. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir, hiçbir ortağı yoktur. Mülk onundur. Hamd ona mahsustur.
Hayat veren de, hayata son veren de O’dur, öldürür. Hayır, ancak onun elindedir. O, her şeye gücü yetendir.”
4. Şavt: “Bismillah! Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve nesiller ver. Bizi takva sahiplerine önder kıl. Ey Rabbimiz! Bize rahmetinden ver ve işimizde bize çıkış yolu göster. Bize bu dünyada da Ahirette de iyilik yaz. Biz gerçekten sana yöneldik. Rabbim! Bizi bağışla, merhamet et, kereminle bizi affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen biliyorsun, onları affet. Çünkü sen güç ve kerem sahibisin.
Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru.
Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir. Hiçbir ortağı yoktur. Mülk onundur. Hamd ona mahsustur. Hayat veren de, hayata son veren de O’dur. Hayır, ancak onun elindedir. O, her şeye gücü yetendir. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir. O, vadini yerine getirmiştir. Kuluna yardım etmiştir. Tek başına düşmanları hezimete uğratmıştır.”
5. Şavt: “Bismillah! Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır, gerçekten onun azabı süreklidir! Sen bizim velimizsin. Artık bizi bağışla ve bize
acı. Sen en iyi bağışlayansın. Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Ey Rabbimiz!
Şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin. Rabbim! Bizi bağışla, merhamet et, kereminle bizi affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen biliyorsun, onları affet. Çünkü sen güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. Allah’ım! Sana karşı görevlerimde birçok eksiğim var. Yaratıklarının da üzerimde birçok hakkı bulunmaktadır. Allah’ım! Sana karşı olan eksikliklerimi bağışla. Yaratıklarına karşı olanlardan da beni kurtar. Bana helali ver, harama muhtaç olmayayım. İbadetinle meşgul et, günaha düşmeyeyim. Lütfunu ver, başkasına muhtaç olmayayım. Ey bağışlaması bol olan Rabbim! Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir. Hiçbir ortağı yoktur. Mülk onundur. Hamd, ona mahsustur. Hayat veren de, hayata son veren de O’dur. Hayır, ancak onun elindedir. O, her şeye gücü yetendir.”

Rabbim! Bizi bağışla, merhamet et, kereminle bizi affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen biliyorsun, onları affet. Çünkü sen güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru.
6. Şavt: “Bismillah! Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Rabbim! Bana, tertemiz bir nesil lütfet. Şüphesiz sen duaları işitensin. Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri, namaz
kılanlardan eyle. Rabbimiz! Duamızı kabul eyle! Ey Rabbim! Bana hikmet bahşet ve beni Salihler arasına kat. Beni Naîm cennetinin varislerinden eyle. Sonra gelenler arasında beni doğrulukla anılanlardan eyle. Bana müslümanca ölmeyi nasip eyle ve beni salihlere
dahil eyle. Rabbim! Bizi bağışla, merhamet et, kereminle bizi affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen biliyorsun, onları affet. Çünkü sen güç ve kerem sahibisin.
Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru.
Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir. Hiçbir ortağı yoktur. Mülk onundur. Hamd ona mahsustur. Hayat veren de, hayata son veren de O’dur. Hayır, ancak onun elindedir. O, her şeye gücü yetendir. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir. O, vadini yerine getirmiştir. Kuluna yardım etmiştir. Tek başına düşmanları hezimete uğratmıştır.”
Rabbim! Bana, tertemiz bir nesil lütfet. Şüphesiz sen duaları işitensin. Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri, namaz kılanlardan eyle. Rabbimiz! Duamızı kabul eyle!
7. Şavt: “Bismillah! Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Ey Rabbimiz! Eğer unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri de yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. İnkârcı topluma karşı bize yardım et. Rabbim! Bizi bağışla, merhamet et, kereminle bizi affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen biliyorsun, onları affet. Çünkü sen güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi kaydırma, bize rahmetinden ver. Şüphesiz sen çok bağışlayansın. Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlamlaştır. İnkârcı toplumlara karşı bize yardım et. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir. Hiçbir ortağı yoktur. Mülk onundur. Hamd ona mahsustur. Hayat veren de, hayata son veren de O’dur. Hayır, ancak onun elindedir. O, her şeye gücü yetendir.”

Sa’yden Sonra Merve’de
“Ey kalpleri evirip çeviren Allah’ım! Kalbimi dininde sabit kıl.  Allah’ım! Senden, beni rahmetine ulaştıracak ve bağışlamana vesile olacak şeyleri, her türlü günahtan
uzak kalmayı ve sonunda Cennete kavuşup Cehennem ateşinden kurtulmayı diliyorum.
Allah’ım! Senden hidayet, takva, iffet ve yeterlilik vermeni niyaz ediyorum. Allah’ım! Zikir, şükür ve sana güzelce ibadet hususunda bana yardım et. Allah’ım! Bana, bildiğim bilmediğim bütün iyilikleri vermeni niyaz ediyorum. Bildiğim bilmediğim bütün kötülüklerden de sana sığınıyorum. Allah’ım! Cenneti ve beni cennete ulaştıracak her türlü söz ve davranışı nasip etmeni niyaz ediyorum. Cehennemden ve beni ona götürecek her türlü söz ve davranıştan da sana sığınıyorum.”

Mültezem de Dua :
Kabe’nn kapısı ile Haceru'l-Esved arasına denir ki duâların makbul olduğu yerlerdendir.
“Allah’ım! Kâbe-i Muazzama’nın Rabbi! Bizleri Cehennem azabından âzâd eyle. Mel’ûn Şeytan’dan, onun tuzaklarına düşmekten ve her türlü kötülükten muhafaza buyur. Verdiğin rızka bizleri kanaatkâr kıl, ihsan ettiklerinin bereketli eyle. Sonsuz cömertlik, kerem, lütuf, nimet, atâ ve ihsan sahibi! Allah’ım! Bizleri huzuruna gelen heyetlerin en fazla ikram görenlerinden eyle. Bütün işlerimizin âkibetini güzel eyle. Bizleri dünya ve âhiret rezilliğinden, rüsvalığından muhafaza eyle. Allah’ım! Beytinin kapısına geldim, altına durdum, eşiğine yapıştım, huzurunda çaresizim, güçsüzüm, aczimin idrakindeyim. Ey ihsanı uçsuz bucaksız Rabbim! Rahmetini umuyorum, azabından korkuyorum. Allah’ım! Sayısız nimetlerin için sana hamd ederim. Salat ü selamın en güzeli, enbiyânın efendisi, iki cihan serveri bütün Rasullerin, seçtiklerinin efendisi Muhammed’in, âl ve ashabının üzerine olsun. 

Zemzem-i Şerif ;
Kâbe’nin doğusunda, Cenab-ı Hakkın, Hz. Hacer ve oğlu İsmail Aleyhisselam’a ihsan ettiği sudur.
Peygamber Efendimiz buyurdular ki: Allah Teâlâ, İsmail’in annesine rahmet eylesin, şayet o, zemzemi kendi haline bıraksa –yahut suyu avuçlamasa- idi, zemzem akar bir su olurdu

Zemzem’in Fazileti
Zemzem-i Şerif’in fazileti hakkında Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyuruyorlar ki: Yeryüzü üzerindeki suların en hayırlısı zemzem suyudur. Onda taamların özü, maddi ve mânevi hastalıklara şifâ vardır.
Zemzem suyu ne için içildi ise onun içindir. Eğer şifa dileyerek içecek olursan, Allah sana şifa verir. Şayet karnının doyması için içersen, Allah seni doyurur. Eğer susuzluğunu kesmesi için içersen, Allah hararetini keser. O, Cebrail Aleyhisselam’ın kazdığı su kuyusu ve Hz. Allah’ın İsmail Aleyhisselam’a ikrâmıdır.
Bizimle münafıklar arasındaki alametlerden birisi de onların zemzemden kana kana içemeyişleridir.


Zemzem-i içme Fazileti
1- Kıbleye yönelmek 2- Sağ el ile içmek 3- Üç nefeste içmek 4- Her nefeste besmele okumak 5- Sonunda elhamdülillah deyip, Abdullah İbn-i Abbas (r.anhüma) nın zemzem içtiği vakit okuduğu dûâyı okumak:
“Allah’ım senden faydalı ilim, bol rızık ve her türlü dert ve hastalıktan şifa dilerim”
Hazreti Ömer (r.a.) zemzem-i şerifi içerken: “Allah’ım kıyamet gününün susuzluğunu gidermek için içiyorum” buyurmuşlardır.
Diğer meşrubatlardan farklı olarak zemzem-i şerifi Resulullah Efendimiz ayakta içerek, ayakta da içmeye ruhsat vermiştir.
Dolayısıyla Zemzem-i Şerif oturarak da, ayakta da içilir. Abdest ve gusülde kullanmak sünnettir. Ancak istincâda, necâsetin temizlenmesinde kullanmak mekruhtur.

Makam-ı İbrahim ;
Makâm’ı İbrâhim: Beytullah’ı inşâ ederken Hz. İbrahim’in iskele olarak kullandığı mübârek taşın bulunduğu yerdir. Bu gün dâhî İbrahim Aleyhisselâm’ın mübarek ayaklarının izleri, bir mûcize olarak bu taşın üzerinde apaçık bir şekilde görülmektedir. Cahiliyye devrinde açıkta olduğu için insanların dokunması neticesinde asli şekli kısmen bozuldu. Hz. İbrahim’in ayak izleri Peygamber efendimizin ayak izlerine çok benzemektedir.
Şimdi bu mübârek taş, kafes şeklinde camdan yapılmış bir muhafaza içinde tavaf mahallinde bulunmaktadır.
Âyet-i kerimede:
 “Siz de İbrahim’in makamından bir namazgâh edinin”buyuruldu. (Bakara S. 125. ayet)
Eshab-ı Kiram başta olmak üzere Selef-i Salihin efendilerimiz namaz, zikir, dua ve sair ibâdetler için Makam-ı İbrâhim’de bulunmayı itiyat edinmişlerdir.
Mümkin olduğu takdirde tavaf namazını Makam’ı İbrâhim’de kılmak müstehaptır.
Abdullah bin Ömer (r.a) buyurmuştur ki; “Mescidlerin hayırlısı makam-ı İbrahim’in arkası ve imamların sağ tarafıdır.”

Hacer-i Esved ;
Hacer-i esved, Kâbe inşâ edilirken tavafın başlama yerini göstermek üzere Hz. İbrahim tarafından Kâbe’nin şimdiki bulunduğu köşesine konulan, siyah, parlak ve mübârek bir yâkuttur.
Rasülullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular ki; Hacer-i Esved cennet yâkutlarından beyaz bir yâkut idi. Müşriklerin hatası onu siyahlaştırdı. Kıyamet günü Uhud dağı gibi ba’s olunacak, dünya ehlinden kendini selamlayan ve öpenlere şahitlik yapacak.

Hacer-i Esved’i selamlarken niyetimiz şöyle olmalıdır: Ya rab! Kalbimdeki ahidnâme ile Hacer-i Esved’in içindeki ahidnâmeyi karşılaştırıyor ve imânımı tazeliyorum.
Tavafın her şavtının sonunda ve sa’ye başlarken Hacer-i Esved’i istîlam sünnettir.
Büyükçe bir cennet yâkutu olan Hacerü-l Esved, Adem a.s. ile berâber cennetden indirildi. Adem (a.s.) Kâbe-i Muazzamaya yerleştirdi, Nuh tufanında Ebu kubeys Dağına emanet edildi,İbrahim a.s. Beytullahı bina ederken şimdiki yerine yerleştirdi.
Bilâhere 12 parşaya bölünen Haceru-l Esvedi Sultan Dördüncü Murat Han kurşun içersine toplayıp, gümüşden bir muhafaza yaptırdı. (Dini mübin-i islam/69)
Dört mezhebin ittifakı ile: Kimseye eziyet etmeden, kendi de ezâ görmeden Hacer-i Esved’i öpmek lâzımdır. Çünkü öpmek sünnet, ezâdan kaçınmak vaciptir.