UMRE ve HAC' CIN YAPILIŞI - "EL KLAVUZU"
***TEMETTÜ HAC'CIN YAPILIŞI***
Kişi, ülkesinde umre niyeti ile ihrama
girer ve umreyi tamamladıktan sonra ihramdan çıkar. Sonra da hac için
Mekke’de (mümkünse Mescid-i Haram da) ihrama girer. Umre ile hac
arasındaki elbise giyme, koku sürme, hanımı ile birlikte olma gibi ihram
yasakları olmadığı için Temettu (faydalanma) denilmiştir.
Önemli Not: Temettü Hac
ibadeti, 2 kısımdan oluşmaktadır. Umre ve Hac. Önce, umre'ye
niyet edilir ve ibadet yerine getirilir. Sonra da hac vaktinde hac'ca
niyet edilir ve eda edilir. Umre'yi ayrı, hac'cı ayrı olarak düşünmek
gerekiyor. Umre' ye niyet ederken kesinlikle temettü haccı veya hac kelimesini
eklemiyoruz. Sadece Umre'ye niyet ediyoruz. Hac vaktinde geldiğinde o zaman
hac'ca niyet edilir.
(Terviye Gününden Önce
/ Zilhiccenin 8 inden önce )
1- Hac Öncesi; "Umre'ye Niyet";
*** UMRE'NİN
YAPILIŞI ***
İhrama
girmeden önce ;
Genel vücut temizliği yapılır. Tırnaklar kesilir,
gerekiyorsa koltuk altı ve
kasık temizliği yapılır, saç ve sakal düzeltilir ve mümkünse gusledilir,
değilse sadece abdest aldıktan sonra temiz ve beyaz ihramını (izar ve ridasını)
giyer.
İhrama girdikten sonra;
Umre yapmak için Mikad sınırlarını geçmeden ihrama
girilmesi gereklidir.
Bayanlar için
özel bir ihram kıyafeti yoktur. Yüzü açık olmak şartıyla sade ve
tesettüre uygun bir şekilde giyinirler.
Erkekler ise; İç çamaşır olmaksızın, biri belden aşağıya bağlanan,
diğeri belden yukarısını örten iki beyaz ihramlık kullanır. Erkeklerin başı
açık, ayaklar çorapsız, ayakkabı yerine de parmakları ve topuk kısmını
kapatmayan vb. şeyler giyinirler.
İki rekat "ihram
Namazı" kılınır;
Kerahet vakitleri dışında ise iki rekat “ihram
namazı” kılınması müstehaptır. Namazın ilk rekâtında, Fatiha’dan
sonra “Kâfirûn”, ikinci rekâtında “İhlâs” sûrelerinin okunması faziletlidir.
Namazdan sonra “niyet” edilmesi ve “Telbiye” nin söylenmesiyle ihrama girilmiş olur. Ve
ihram yasakları da başlamış olur.
(Kerahet vakitleri, kısaca güneş
doğarken, tepedeyken ve batarken namaz kılınmaz)
"Umre'ye Niyet"
Edilir;
İhram namazından sonra, "Allah'ım
senin rızan için Umre yapmak istiyorum, bana kolaylaştır ve kabul
eyle" diyerek daha sonra Telbiye getirilir.
Telbiye: "Lebbeyk
Allahümme lebbeyk, lebbeyke la şerike leke lebbeyk, innel hamde ven-ni'mete
leke vel mülk, la şerike lek" söylenir. Anlamı; (Buyur
Allah'ım buyur emerindeyim buyur! Senin hiç bir ortağın yoktur. Emrindeyim
buyur! Şüphesiz Hamd Sana mahsustur. Nimette Senin, mülk de Senindir. Senin hiç
bir ortağın yoktur) demektir. Umre için Mekke'ye varmış olanlar
telbiye ve tekbir söyleyerek Mescid-i Haram'a gelirler.
Kabe'yi görünce " Allah'ım!
Bu Kabe'nin şerefini, yüceliğini, saygınlığını ve iyiliğini de artır. Allah'ım!
Sen esenlik sahibisin, esenlik sendendir. Ey Rabbimiz! bizi esenlikle
yaşat" diyerek dua edilir.
"Umre Tavafına niyet" edilir - "Umre
Tavafı" yapılır;
Daha sonra "Allah'ım!
Senin rızan için Umre Tavafını yapmak istiyorum, bana kolaylaştır, kabul
eyle" diye niyet edilir.
Tavaf: Yeşil ışık
hizasında Hacerül Esved köşesinden başlayıp, yine aynı köşede tamamlanmak üzere
Kabe'nin etrafını 7 defa dönmektir. Her bir dönüşe Şavt denir.
Yedi şavt bir tavaftır.Tavafa başlarken ve her dönüşte Hacerül Esved hizasına
gelince " Bismillahi Allahü Ekber" denilerek "İstilam" edilir. İzdiham
yoksa, kolayca yaklaşmak mümkünse Hacerül Esved öpülür, değilse karşıdan
işaretle selamlanır. Tavaf sırasında Kabe sol tarafımızda kalacak şekilde
dualar ederek yürürler, Tavafın ilk 3 şavtında erkekler koşar adımla
ve daha heybetli bir şekilde yürürler, buna "Remel" denilir.
Yine erkekler, tavafta ihramlıyken sağ omuzu ve kolu ihram dışında tutarlar
yani açıkta bırakırlar buna da "İztıba" denir. 4. Şavtta başlandığında, Remel
bitirilir. Tavaf
sona erince ıztıba da sona ereceğinden tavaf namazı kılınırken açıkta bırakılan
omuz örtülür. Çünkü tavaf namazını omuz ve kol açık iken kılmak
mekruhtur.
İstilamın
Yapılışı;
Hacer-i Esved'in hizasına varılınca eller, içleri Kâbe'ye doğru olacak şekilde
namaza durur gibi omuz veya kulak hizasına kadar kaldırılıp "Bismillahi Allahu Ekber"
denildikten sonra Hacer-i Esved "istilam" edilir. İstilam
da şu dua okunur. ”Bismillahi Allahü Ekber, Allahümme imanen bike
ve tasdiken bi kitabike ve vefaen biahdike ve’t-tibaan li- sünneti nebiyyike
sallallahü aleyhi ve sellem.” (Allah’ın adıyla. Allah büyüktür. Allahım! Sana
iman ederek kitabını tasdik, ahdine vefa ve peygamberinin sünnetine uyarak bu
işi yapıyorum.) denir. El içler öpülür.
Not: Tavaf da yapılacak duaları, kitabın sonunda "Dualar"
bölümünde bulabilirsiniz.
İki rekat " Umre
Tavaf Namazı" kılınır;
Tavaf bitince, Makam-ı İbrahim'in
arkasında, değilse uygun bir yerde; Allah'ım! Senin rızan için Umre Tavaf
namazı kılmaya” diye niyet edilir ve dua edilir. Daha sonra zemzem içilir
ve Hacerül Esved İstilam edilerek Safa Tepesine gelinir.
"Umre Sa'y ına
Niyet" edilir - "Umre Sa'y ı" yapılır;
Umre Sa'y ını yapmak üzere Safa
Tepesi'nde Kabe'ye dönülüp dua edildikten sonra "Allah'ım Senin
rızan için Umre Sa'y ını yapmak istiyorum, bana kolaylaştır ve kabul eyle"
diye niyet edilir. Bismillahi Allahü Ekber" denilerek
Kabe "İstilam" edilip Sa'y a başlanır.
Sa'y: Safa
ve Merve tepeleri arasında Safa'dan başlayıp Merve'ye 4 gidiş ve Merve'den
Safa'ya 3 gidiş olmak üzere toplam 7 defa, dua ve tekbirler söylerek
yürümektir. Safa'dan Merve'ye gidiş bir şavt, Merve'den Safa'ya dönüş de
bir şavt olmak üzere Sa'y toplam yedi şavttan ibarettir. Her gidiş ve dönüşte yeşil
ışıkla işaretlenmiş sütunlar arasında, erkekler koşar adımla
ve daha heybetli bir şekilde yürürler, buna "Hervele" denir.
Bayanlar ise normal bir şekilde yürürler.
Not: Sa'y da yapılacak duaları, kitabın sonunda "Dualar"
bölümünde bulabilirsiniz.
Sa'y tamamlandıktan sonra;
"Traş olunur" ve ihramdan çıkılır;
Erkekler saçlarını dipten traş ederler veya
kısaltırlar. Bayanlar ise, saç uçlarından bir parmak boğum miktarı, yani 2 cm
kadar keserler. Böylece Umre ibadeti tamamlanmış olur.
Bundan sonra yine Umre yapmak istenilirse, Mikad mahallinden birine gidilerek
ihrama girilir ve aynı uygulama tekrar edilir.
*** Umre'yi
tamamladıktan sonra hac için terviye gününe kadar; beş vakit namazlarını
Mescid-i Haram’da kılmaya gayret edip, bunlara bolca nafile tavaf ve nafile
namaz (Burada yapılan
ibadetler, diğer zamanlarda yapılan ibadetlere göre, yüz bin kata denktir)
eklenmelidir. Mescid-i Haram ’daki en faziletli ibadet tavaf, nafile
namazlar ve bunun yanında Kabe'yi seyretmektir.***
2- Hac Vaktinin Gelişi ve "Hac’ca
Niyet" :
a)- Hac İbadetini Kısaca
Özetlersek;
Hac ibadeti; Arefe gününden bir gün önce (Terviye Günü)
başlar. Sabah namazı mümkünse Mescid-i Haram'da (değilse Mekke sınırları
içerisinde / hotel de) eda edilir, İhram giyilerek, iki rekat ihram namazı
kılınır. Hac yapmaya niyet edilerek Telbiye getirilir. Artık
ihram yasakları başlamış olur. Aynı gün Mina'ya gidilir. Öğlen, ikindi,
akşam ve yatsı namazları kılınır. Mina'da gecelenir. Arefe gününün sabah namazı
kılınır ve Arafat'a hareket edilir.
Hz. Peygamber (SAV) Arefe gününden bir gün önce (Terviye günü)
Mina’ya gelerek burada beş vakit namaz kılmışlardır. Hz. Peygamberimizin (SAV)
namazlarını kıldıkları yerde bugün Hayf Mescidi bulunur. Mina'ya gelen
hacı adayları da aynı şekilde öğlen, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını
kılarak, geceyi Mina'da geçirirler. Arefe günü de sabah namazı kılındıktan
sonra Arafat'a hareket edilir.
Hz. Peygamber (SAV) Arefe günü Arafat'a gelerek öğlen namazı vaktinde,
öğlen ve ikindi namazlarını birlikte kılmışlar, sonra da Arafat Vakfesine
durmuşlardır. Hz. Peygamber (SAV) namazlarını kıldıkları yerde bugün Nemire
Mescidi bulunmaktadır. Arafat'a gelen hacı adayları da aynı şekilde öğlen
ve ikindi namazlarını birleştirip kıldıktan sonra ayakta ve kıbleye yönelerek
Arafat Vakfesine dururlar. Tevbe, istiğfar ve dua ederler. Arefe günü güneş
battıktan sonra müzdelife'ye hareket edilir.
Hz. Peygamber (SAV) Arefe günü Arafat'tan Müzdelife'ye gelerek yatsı
namazı vaktinde, akşam ve yatsı namazlarını birlikte kılmışlar, sabah
namazından sonra da Müzdelife Vakfesine
durmuşlardır. Hz. Peygamber (SAV) namazlarını kıldıkları yerde bugün
Meş'arül Haram Mescidi bulunmaktadır. Müzdelife'ye gelen hacı adayları
da aynı şekilde akşam ve yatsı namazlarını birleştirip kıldıktan sonra da
ayakta ve kıbleye yönelerek Müzdelife Vakfesi ne durulur. Tövbe, istiğfar ve
dua edilir. Şeytanı taşlamak için taş toplanır. Güneş doğmadan Mina'ya
hareket edilir.
Bayram sabahı Mina'ya gelen hacı adayları büyük şaytana (Akabe Cemresi) 7
adet taş atarlar. Kurban kesimi bittikten sonra traş olunur ve
ihramdan çıkılır. Aynı gün imkan bulabilen hacılar farz olan tavaflarını
yaparlar. Daha sonra da vacip olan Sa'y larını yaparlar. Bayramın 2. ve
3. günleri küçük, orta ve büyük şeytanlara, ayrı ayrı 7'şer adet daha taş
atılır. Daha sonra hacılar Mekke'den ayrılmadan önce en son Veda Tavaflarını
yaparlar. Böylece Hac ibadeti tamamlanmış olur.
b)- Hac ibadetini Sünnete Uygun
Olarak ‘’Geniş Anlatımı’’;
Mescid-i Haram’da hac için ihrama
girer. (Mümkün değilse Harem Bölgesinde /hotel de girer). Sabah namazından sonra Mina’ya
hareket eder. Burada öğle, ikindi, akşam, yatsı ve zilhiccenin dokuzuncu
gününün sabah namazı kılınır.
Terviye gününün yani zilhiccenin sekizinci günü Temettü haccı
yapanlar Mescid-i Haram’da (Mümkün
değilse Harem Bölgesinde / hotel
de) hac için tekrar ihrama
girerler. İhrama girmeden önce de; Genel vücut temizliği yapılır.
Tırnaklar kesilir, gerekiyorsa koltuk altı ve kasık temizliği
yapılır, saç ve sakal düzeltilir ve mümkünse gusledilir, değilse sadece abdest
aldıktan sonra temiz ve beyaz izar ve ridasını giyip, kerahet vakitleri dışında
ise iki rekat ihram namazı kılması müstehaptır. Namazın
ilk rekâtında, Fatiha’dan sonra “Kâfirûn”, ikinci
rekâtında “İhlâs” sûrelerinin okunması güzel olur. Namazdan
sonra Hac'ca niyet edilmesi ve Telbiye nin
söylenmesiyle ihrama girilmiş olur.
iki rekat ihram namazı kıldıktan sonra şöyle dua ederler: Eüzü
Besmele ile
"Allahım! Senin rızanı kazanmak için
haccetmek istiyorum, onun ifasını bana kolaylaştır ve kabul et. Allahım! Senin
rızan için hacca niyet ettim ve ihrama girdim. Eğer beni bir şey engeller ise,
ihramdan çıkacağım yer beni haccetmekten aciz kılacağın yerdir." (Allahumme innî
uriydu el-hacca feyessirhulî ve tegabbelhu minnî, neveytü el-hacca ve ehramtü
bihillahu teala fein habesenî hâbis femahallî haysu habestenî.)
Daha sonra üç defa [Allahım! Senin emrine sözüm ve özümle tekrar takrar icabet
ettim… (Lebbeyk Allahümme lebbeyk…) diyerek telbiye ve Peygamber
(s.a.v)’e salavat getirir.
(Temettu
haccı yapanlar, Arafat’tan döndükten sonra kendilerine kolaylık olması için
haccın sa’yini ziyaret tavafından önce yapmak isterlerse nafile tavaf yapmaları
gerekir. Bütün şavtlarda ıztıba ve ilk üç şavtta remel yaparlar. Sonra da hac
sa’yini eda ederler.)
Mina’ya Hareket:
Hacılar, Mekke’de sabah namazını kıldıktan sonra, güneşin doğması
ile birlikte Mina’ya hareket ederler. Mina’da, Arefe günü
güneş doğuncaya kadar kalırlar. Yani Mina’da beş vakit (öğle,
ikinci, akşam, yatsı ve bir sonraki günün yani zilhiccenin dokuzuncu günü sabah
namazı) namaz kılarlar. Mina’ya hareket ederken şu dua okunur:
"Allahım!
Hayırlı arzularımı bana nasip etmeni, günahlarımı bağışlamanı, Sana itaat
edenlere ihsan ettiğin gibi bana da ihsan etmeni sadece Senden niyaz ediyor ve
istiyorum. Çünkü Senin her şeye gücün yeter." (Allahumme iyyâke ercû ve leke ed’û
febellağnî sâlih emelî ve ığfirlî ve emnen aleyye bimâ menente bihi alâ ehli
tâatike, inneke alâ kullî şey’in kadîr.)
Hacılar, Mina’da çokça zikir ve dua yaparak şu duayı da çokça okurlar:"Allahım! Bize
dünyada da iyilik ver… (Rabbenâ âtinâ fi’d-dünyâ haseneten…)", Mina’da
kalmak ve Hayf Camii’nde namaz kılmak sünnettir.
*** Her türlü
günahlardan, mekruhlardan, tartışma ve boş sözlerden sakınmak; vakti mümkün
olduğu kadar çok zikrederek, Kur'an okuyarak ve tefekkür ederek geçirmek
gerekir. ***

Mina da sabah namazından sonra Arafat’a
hareket edilir. Arafat’ da Öğle ve ikindi namazları cemi takdim ile öğle
namazı vaktinde kılınır. Güneş batıncaya kadar çokça dua ve zikir yapılır. Güneş
battıktan sonra Arafat’tan Müzdelife’ye dönülür. Akşam ve yatsı
namazları cemi tehir ile yatsı namazı vaktinde Müzdelife’de kılınır.
Arefe günü, sabah namazı Mina da kılındıktan ve güneş doğduktan sonra
Telbiye ve tekbirlerle Mina’dan Arafat’a doğru hareket ederler ve Hacılar yolculukları
esnasında şu duayı okurlar: "Allahım! Senin rızanı kazanmak için Sana
yöneldim. Günahlarımı af, haccımı kabul ve bana merhamet et. Muhakkak Senin her
şeye gücün yeter. " Allahumme ileyke teveccehtu, ve
vechike’l-keriym eraddü fec’al zenbî meğfûran ve haccî mebruran ve erhamnî
inneke alâ killi şey’in kadiyr.
Hacı, Telbiye, Kur’an okuma ve "Allahım! Bize
dünyada da iyilik ver…(Rabbenâ âtinâ fi’d-dünyâ haseneten…)" duasını çokça yaparak
Arafat’a ulaşıp vakfe yapar.
Arafat’ın
her tarafı vakfe yeridir. Fakat en faziletli yeri, Peygamber (s.a.v)
efendimizin vakfe yaptığı Rahmet tepesindeki büyük kayalıkların bulunduğu
yerdir.
Rahmet
tepesi görüldüğü zaman Allah Teala zikredilir ve tekbir getirilir.
Hutbe
dinlemek için Nemire Mescidi’ne yönelmek sünnettir. Hacının, zeval
vaktinde sonra mümkünse Arafat’ta vakfe için yıkanması da
sünnettir.
Öğle ve
ikindi namazları, cemi takdim ile öğle namazı vaktinde, aralarında sünnet
kılmadan, bir ezan, iki kamet ve genel bir imam eşliğinde eda edilir. Öğle ezanı okunduktan sonra öğle ve
ikindi namazları birleştirilerek kılınır. Buna "Cem-i takdim"
denir. Öğle ve ikindi namazı birleştirilerek şöyle kılınır: Ezan okunduktan
sonra, önce öğlenin ilk sünneti kılınır. Sonra kamet getirilerek öğlenin farzı
eda edilir. Selam verildikten sonra teşrik tekbiri getirilir. Arkasından tekrar
kamet getirilerek ikindinin farzı kılınır. Selamdan sonra teşrik tekbiri
getirilir. Böylece öğle ve ikindi namazı bir ezan ve iki kametle eda edilmiş
olur. Bu iki farz namazı arasında başka namaz kılmak mekruhtur. Bu sebeple
öğlenin son sünnetiyle ikindinin sünneti kılınmaz. Namazdan sonra Vakfe
yapılır. Öğle ve ikindi namazları cem-i takdim ile kılınırken seferî olanlar
öğleyi de ikindiyi de ikişer rek’at olarak kılarlar.
Hacı, bütün
kalbiyle orada olmaya ve ağlamaya çalışır. Güneş batıncaya kadar, telbiye,
tekbir, tehlil, zikir, salavat, istiğfar, dua, tefekkür ve Kur'an okumakla vakit
değerlendirilir. Dua yaparken ses yükseltilmez, yalvarılarak dua yapılır, istekler
üçer defa tekrarlanır, mümkün mertebe ayakta Kabe’ye
doğru yönelir. Duanın başında ve sonunda Allah’a hamd ve tesbih, Peygamber
(s.a.v)’e salavat getirilir.
Arafat
Gününe Ait Tavsiyeler :
1. Arafat’a
giderken telbiyeyi sesli olarak getiriniz.
2.
Arefe günü tembellik, uyuşukluk ve vakti boşa geçirmekten kaçınınız. Kendinizi
dua ve zikirle meşgul ediniz. Çünkü Resulüllah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: (Duaların
en hayırlısı Arafe günü yapılan duadır.)
3.
Dua yaparken mümkün mertebe Kabe’ye yöneliniz.
4. Arafat sınırları içinde kalmaya dikkat ediniz.
5.
Nemire Mescidi’nin %75’i Arafat sınırları içinde %25’i ise Arafat sınırları
dışındadır. Hacının buna dikkat etmesi gerekir. Çünkü Arafat sınırları dışında
vakfe yapmak hac ibadetinin iptal olmasına neden olur.
6.
Kalabalığa ve insanlara eziyete neden olacağından vakfeyi Rahmet tepesinde
yapmaktan kaçınınız.
7.
Arafat’tan güneş battıktan sonra ayrılmaya dikkat ediniz. Böylece gece ve
gündüz kalmış olursunuz. Eğer güneş batmadan ayrılırsanız kurban kesmeniz
gerekir.
Allah’ın,
günahlarınızı affetmeyeceğine dair sui zanda bulunmayınız. Eğer böyle
yaparsanız ilk günahı işlemiş olursunuz.
Arafat’ta Yapılacak Dualardan bazıları:
Efendimiz ve kendinden önceki peygamberlerin efendisi Muhammed (s.a.v)’in
yapmış olduğu şu duaların yapılması daha faziletlidir:
-
"Ortağı olmayan bir Allah’tan başka ilah yoktur, mülk O’nundur ve hamd
O’nadır. O, öldürür, diriltir ve her şeye gücü yeter." (Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ
şeriyke lehu, lehu’l-mulkü ve lehu’l-hamdü yuhyî ve yumiytü ve huve alâ külli
şey’inkadiyr.)
Bu şekilde çokça (en az yüz defa) dua edilmesi müstehaptır.
-
"Allahım! Ben kendime sayılamayacak kadar kötülük yaptım. Muhakkak ki
günahları Sen’den başka kimse bağışlamaz. Öyle ise makamından bana mağfiret ver
ve bana merhamet eyle. Şüphesiz ki mağfiret ve merhamet eden Sen’sin." (Allahumme innî zalemtü nefsî zulmen
kesiyrâ ve innehu lâ yağfiru’z-zunûbe illâ ente feğfirlî meğfiraten min ındeke
ve erhamnî inneke ente’l-ğafuru’r-rahiym.)
-
"Rabbimiz! Unuttuklarımıza ve hata olarak yaptıklarımıza karşı bizi
sorumlu tutma. Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin yükü bize taşıtma.
Rabbimiz! Bize taşıyamayacağımız yükü yükleme. Bizi affet, bizi bağışla ve bize
acı. Sen mevlamızsın, kafirlere karşı bize yardım et." (Rabbenâ lâ tüâhiznâ innesiynâ ev
ahta’nâ, rabbenâ velâ tahmil aleyna ısran kemâ hameltehu ala’l-leziyne min
gablinâ, rabbenâ velâ tahmilnâ mâ lâ tâgate lenâ bihi ve a’fu annâ ve ığfirlenâ
ve erhamnâ ente mevlânâ fansurnâ ala’l-gavmi’l-kâfiriyn.)
-"Rabbimiz!
Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize rahmet
bahşet. Şüphesiz Sen, sonsuz bağışta bulunansın." (Rabbenâ lâ tuziğ gulubinâ ba’de iz
hedeytanâ ve heblenâ min ledünke rahme, inneke ente’l-Vahhâb.)
-
"Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi affetmez ve bize merhamet
etmezsen muhakkak biz, hüsrana uğrayanlardan oluruz." (Rabbenâ zalemnâ enfüsenâ ve in-lem
tağfirlenâ ve terhamnâ lenekunenne mine’l-hâsiriyn.)
-
"Allahım! Sen benim Rabbimsin. Sen’den başka ibadet ve kulluk edilecek
hiçbir ilah yoktur. Beni Sen yarattın; ben Sen’in aciz bir kulunum. Gücüm
yettiğince ezelde Sana verdiğim söz ve ahd-ü misak üzereyim. İşlediğim
günahların şerrinden Sana sığınıyorum. Bana ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve
itiraf ediyorum, günahlarımı da itiraf ediyorum. Beni bağışla, zira günahları
Sen’den başka bağışlayacak yoktur." (Allahumme ente rabbî lâ ilâhe illâ ente, halaktenî
ve ene abdeke, ve ene alâ ahdeke ve va’deke mâ istâta’tu, eûzü bike min şerri mâ
sana’tu, ebûü leke bini’metike aleyye, ebûü bizenbî feğfirlî, feinnehu lâ
yağfiru’z-zunube illâ ente.) Tövbe duası.
-
"Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O’nun eşi ve ortağı yoktur, mülk
O’nundur. Hamd ve sena O’na mahsustur. O’nun her şeye gücü yeter. Allahım!
Söylediğin gibi hamd Sana’dır ve bizim söylediğimizden daha hayırlısı Sana’dır.
Allahım! Namazlarım, ibadetlerim, yaşamım, ölümüm Sen’in için ve dönüşüm
Sana’dır. Mirasım da Rabbim içindir. Allahım! Kabir azabından, gönüllerde
meydana gelen vesveseden ve işlerin dağınıklığından Sana sığınırım. Allahım!
Rüzgarların getirdiği şerden de Sana sığınırım." (Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâ
şeriyke lehu, lehu’l-mülkü ve lehu’l-hamdü ve huve alâ külli şey’in gadir,
Allahumme leke’l-hamdu ke’l-lezî tegûlü ve hayran mimmâ tegûlü. Allahumme leke
salâtî ve nusukî ve mahyâyî ve memâtî ve ileyke meâbî ve leke rabbî türâsi.
Allahumme innî eûzu bike min azâbi’l-kabri ve vesvesetu’s-sadri ve
şitâtu’l-emri. Allahumme innî eûzu bike şerri mâ teciy’u bihi’r-riyâh.)
-
"Ey Rabbimiz! Bize Dünyada iyilik Ahirette de iyilik ver. Bizi Cehennem
azabından koru. Allahım! Beni öyle bir mağfiretle bağışla ki, onunla Dünya ve
Ahirette her halim düzgün olsun. Öyle bir rahmetle merhamet et ki, onunla Dünya
ve Ahirette saadet bulayım. Öyle içten bir tövbe nasip et ki, ondan asla
caymayayım. İslam’a öyle bağla ki, yolundan asla ayrılmayayım. Allahım! Beni
günah zilletinden itaat şerefine naklet. Helalinden gözümü doyurup Harama
düşmekten, itaatinle meşgul edip günah işlemekten ve lütfunla Sen’den başkasına
muhtaç olmaktan koru beni. Kalbim ve kabrimi nurlandır. Bütün şerlerden beni
koru ve bana bütün hayırları bahşet. Dinimi, emanetimi, kalbimi, bedenimi,
işlerimin sonunu, bana rızk olarak verdiğin her şeyi, bütün dostlarımı ve bütün
Müslümanları Sana emanet ediyorum." (Rabbenâ âtinâ fi’d-dünyâ haseneten ve fi’l-âhirati
hasane ve gınâ azâbe’n-nâr. Allahumme ığfirlî mağfireten min ındike tasluh bihâ
şe’nî fi’d-dâreyni ve erhamnî rahmeten minke es’adu bihâ fi’d-dâreyni ve tub
aleyye tevbeten nasûhâ lâ enkusuhâ ebedâ ve elzimnî sebiyle’l-istikâmeti lâ
eziyğu anhâ ebedâ. Allahumme engılnî min zullü’l-ma’sıyeti ilâ izzu’t-tâati, ve
eğninî bi-celâlike an Haramike, ve bi-tâatike an ma’siyetike ve bi-fadlike
ammen sivake ve nevvir kalbî ve kabrî ve eıznî min şerri kullihi ve icma’
liye’l-hayra kullehu estevdeake diynî ve emânetî ve galbî ve bedenî ve
havatiymu amelî ve cemiy’a mâ en’amte bihi aleyye ve alâ cemiy’ı ehıbbâî
ve’l-musliyne ecmaıyn.)
Kur’an
okunacak Süreler; Hakka (Sf 565) - Kıyamet (576) –
Tekvir (585) - İnfitar ( 586 )
***
Hacı bu şekilde Arafat’tan ayrılma vakti gelinceye kadar devam eder ve güneş
batıncaya kadar vakfe yerinden ayrılmaması gerekir. Böylece vakfesini gece ve
gündüz yapmış olur. Akşam namazını, Arafat’ta kılmayıp cemi tehir yaparak yatsı
namazı vaktinde, bir ezan ve bir kamet ile Müzdelife’de kılar. ***
Arafat’tan
Müzdelife’ye Dönüş:
Hacılar,
Arefe günü güneşin batışından sonra telbiye, tekbir, tehlil getirerek ve
Allah’a hamd ederek Müzdelife’ye dönerken şöyle derler:
- "Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah
en büyüktür. Allah’tan başka ilah yoktur ve Allah en büyüktür. Allah en
büyüktür ve hamd Allah’adır." (Allahu ekber Allahu ekber Allahu
ekber lâ ilâhe illallahu vallahu ekber, Allahu ekber ve lillâhilhamd.)
Sonra şöyle dua eder:
-
"Allahım! İbadetlerimi kabul etmeni ve onları eda etmede başarılı olmamı,
istediğim hayırlardan daha fazlasını bana nasip etmeni ve amellerimi boşa
çıkarmamanı Sen’den istiyorum ve Sen’den diliyorum. Çünkü Sen, en cömert ve
kerim olan Allah’sın." (İleyke Allahumme erğibu ve iyyâke ercû fetegabbel nusukî ve veffiknî ve
erzıknî fiyhi mine’l-hayri ekser mimmâ atlubu velâ tuhiybunî inneke ente Allah
el-cevvâdü’l-keriym.)
Hacı,
Müzdelife’ye doğru acele etmeden ve kimseye eziyet vermeden sükunet ve vakar
halinde hareket eder.
Müzdelife’ye
ulaştığı zaman eğer imkan bulursa Meşar-i Haram Mescidi’nin (Gazah dağı)
yakınına inmeye gayret gösterir.
Burada çokça
dua, zikir, telbiye getirilmesi ve Kur’an’dan bilinen
yerlerin okunması müstehaptır. "Arafat’tan
indiğinizde, Allah’ı Meşar-i Haram olan Müzdelife’de de anın. O’nu size
gösterdiği şekilde zikredin. Nitekim siz daha önce sapıklardandınız. Sonra
insanların toplu olarak akın ettiği yerden siz de akın edin, Allah’tan mağfiret
dileyin. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan ve merhamet edendir."
Sonra akşam
ve yatsıyı yatsı vakti girdikten sonra cem ederek bir ezan ve bir kamet ile
kılar. Yatsının son sünneti ile vitir namazını yatsının farzından sonra
eda eder.
Yatsı vakti girip ezan okunduktan sonra kamet getirilerek ilk önce akşam
namazının Farzı kılınır. Selam verdikten sonra teşrik tekbiri getirilir. Sonra
ezan okunmadan ve kamet getirilmeden yatsının farzı kılınır. Selamdan sonra
yine teşrik tekbiri getirilir. Böylece iki vaktin farzı bir ezan ve bir kametle
eda edilmiş olur. Buna "Cem-i tehir" denir. Bundan
sonra yatsının son sünneti kılınabilir. Daha sonra vitir namazı kılınır. (Akşam
namazının sünneti kılınmaz).
Müzdelife’de
yapıldığı rivayet edilen dua:
"Allahım!
Hayırların başlangıcını, sonunu ve özünü, evvelini ve ahirini, zahirini ve
batınını, Cennetteki üstün dereceleri, her hal ve davranışımı düzeltmeni, bütün
kötü şeyleri benden uzaklaşmasını Sen’den niyaz ediyorum. Muhakkak bunları
Sen’den başka hiç kimse yapamaz ve Sen’den başkası da lutfedemez." (Allahumme innî es’eluke
fevâtiha’l-hayri ve havâtimehu ve cevâmiahu ve evveluhu ve âhiruhu ve zâhiruhu
ve bâtınıhu ve’d-derecâtu’l-ulâ fi’l-cenneti ve en taslih liye şe’nî kullehu ve
en tasrif annî eş-şerri kullehu feinnehu lâ yef’alu zalike ğayrak velâ yecûdu
bihi illâ ente.)
Burada çokça
tövbe ve istiğfar edilir. Gece yarısına kadar Müzdelife’de
kalınır. Sonra hacı, Cemreler e atmak için yetmiş adet taş
(nohuttan büyük fındıktan küçük) toplar.
Fecir vakti
girince sabah namazını ilk vaktinde kılmak sünnettir ve sonra şöyle söylenir: "Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah en
büyüktür. Allah’tan başka ilah yoktur ve Allah en büyüktür. Allah en büyüktür
ve hamd Allah’adır." (Allahu
ekber Allahu ekber Allahu ekber lâ ilâhe illallahu vallahu ekber, Allahu ekber
ve lillâhilhamd.)
Sonra da
Muhammed (s.a.v)’e salavat getirilir ve eller semaya kaldırılarak dua yapılır.
Muhassar
vadisi (Meşari Haram ile Mina arasındaki vadi) hariç Müzdelife’nin her yerinin
vakfe mekanı olduğunun bilinmesi gerekir.
Müzdelife'de Sabah namazı kılınıp ve
Vakfe yapıldıktan sonra ve güneş doğmadan önce Mina’ya hareket edilir. Akabe
cemresi taşlanır. Kurban kesilir. Tıraş olunur veya saçlar kısaltılır. İfada
tavafı yapılır. Sa’y yapılır. Gecelemek için Mina’ya dönülür.
Sabah namazı
ilk vaktinde Müzdelife'de kılınır. Sabah namazı kılındıktan sonra, ortalık aydınlanıncaya
kadar Müzdelife’de Vakfe anıdır. Mümkünse Meş'aril haram'a
(Müzdelife'de bir tepe) gidip; Kıbleye dönerek dua etmek; Allah'ı
zikretmek; Hamdu sena da bulunmak, tehlil ve tekbir getirmek, Meş'aril Haram'a
gitmek mümkün olmuyorsa Müzdelife sınırları içerisinde her yerde durulabilir.
Ortalık
aydınlanınca, güneş doğmadan önce, Telbiye yapılarak Mina'ya hareket edilir.
Mina'ya giderken sükunetle yürünür. Yürüyüşü
esnasında şöyle duada bulunması efdaldir: "Allahım! Sana döndüm ve azabından korktum. Sana yöneldim ve
Sen’den korktum. Allahım! İbadetimi kabul et, ecrimi artır, yakarışıma karşı
merhametli ol ve dualarımı kabul et." (Allahumme
ileyke efaddu ve min azâbike eşfagtu ve ileyke teveccehtu ve minke rehibtu.
Allahumme tegabbel nusukî ve a’zama ecrî ve erham tedarruî ve istecib da’vetî.)
Duadan sonra Resulüllah (s.a.v)’e salat ve selam getirilir. Muhasser
vadisine gelindiğinde acele edilir.
Mina’ya ulaştığı zaman şöyle dua eder:
"Bizi
sağ salim buralara ulaştıran Allah’a hamd ve sena olsun. Allahım! Bu geldiğim
yer Mina’dır. Ben, Senin kulun ve emrin altındayım. Veli kullarına bahşetmiş
olduklarından bana da bahşetmeni istiyorum. Ey merhameti bol Allahım! Yokluktan
ve dinimde musibete uğramaktan Sana sığınırım." (Elhamdulillâhi’l-lezî
belağaniyhâ sâlimen meâfî. Allahumme hâzihi minnî gad eteytuhâ ve ene abduke ve
fî gabdâtuke, es’eluke en temunne aleyye bimâ menente bihi alâ ulâike,
Allahumme innî eûzu bike mine’l-hırmâni ve’l-musiybeti fî diynî yâ
erhamerrâhimiyn.)
Kurban
bayramı günü Mina’da ifa edilen birçok işlem vardır. Bunlar; Akabe cemresini taşlamak, kurban kesmek, tıraş olmak,
ifada tavafını yapmak ve daha önce yapılmamışsa sa’y etmektir.
Akabe
Cemresine gidilir ve yedi taş atılır. Bugün yalnızca Akabe cemresi
taşlanır. Güneş doğmadan önce taş atılmaz. Taşlama için sünnet olan vakit
güneşin doğuşu ile zeval (öğle) vakti arasındaki zamandır.
Mekke
sol tarafta Mina da sağ tarafta olacak şekilde durularak taş atılmaya
başlanır. Taş atarken "Bismillahi Allahu
Ekber, rağmen liş-şeytani ve hizbihi" denir.
İlk taş
atılınca telbiye biter. Bundan sonra telbiye yapılmaz. Yedi taş peşpeşe atılır.
Temettü ve
Kıran haccı yapanların kurban kesmesi vaciptir. İfrat haccı yapanların kurban
kesmesi gerekmez. İsterlerse nafile olarak kesebilirler. Kurban harem sınırları
içerisinde kesilir veya kestirilir.
Kurbanlarını
kesenler veya vekalet yoluyla kestirenler traş olarak ihramdan çıkarlar. Hanifi
Mezhebine göre vekaletle kurban kestirenler, kurbanlarını kesildiğinden
haberdar olmadan traş olamazlar ve ihramdan çıkamazlar.
Böylelikle
kurbanını kesenler veya kestirenler için, cinsel yaklaşma dışında ihramın bütün
yasakları kalkar.
Mümkünse
aynı gün Mekke'ye dönüp ifada tavafı yapılır. Bu tavafın bayramın 3. günü güneş batmadan önce
yapılması Hanifi Mezhebine göre vacip, diğer üç mezhebe göre
sünnettir. Tavaftan sonra imkan varsa Makam-ı İbrahim'de yoksa
Mescid-i Haram'ın herhangi bir yerinde iki rekat tavaf namazı kılınır.
Tavaf namazından sonra zemzem içmek ve Hacerül Esved'e selam vermek
müstehaptır. Sonrasında Safa ile Merve arasında Sa'y yapılır. Sa'y ı bitirenler
için cinsel yaklaşma yasağı da kalkmış olur.
Aynı gün
Mina'ya dönmek ve geceyi orada geçirmek hanefi mezhebine göre sünnet, diğer
üç mezhebe göre vaciptir, yani farzdır.
Bugün
yapılacak ibadetler şu sıra ile takip edilir: 1)Taş
atmak 2) Kurban kesmek, 3) Traş olmak 4) İfada Tavafı yapmak 5) Sa'y yapmak.
Hanifi Mezhebine göre ilk üçte sıraya uymak vaciptir. aksi halde ceza gerekir.
Diğer üç mezhebe göre sıraya uymak sünnet, uymamak ise caizdir. Ve ceza
gerektirmez.
Mina’ya
Ait Tavsiyeler :
1.
Taşların Cemrelere vurması gerekir. Taşlar, gelişigüzel atılmamalıdır.
2.
Taşların hepsinin bir defada atılmaması gerekir. Hepsi bir defada atıldığı
zaman yedi atış değil bir atış sayılır.
3.
Cemreler i taşlarken tersten başlamayıp küçük, orta ve büyük sırasını
takip ediniz.
4.
Atılan taş adedinde şüphe olmaksızın kasıtlı olarak az veya fazla atmayınız.
5.
Küçük ve orta cemreyi taşladıktan sonra dua etmeyi unutmayınız. Bu durum
sünnete uygundur ve büyük bir hayrı kazanmış olursunuz.
Büyük
(Akabe) cemre yi taşladıktan sonra dua yapmayınız. Çünkü bu sünnete aykırıdır.
1- Akabe Cemresini Taşlamak :
Hacı, Akabe
cemresine yedi taş atar ve her atışta şöyle der: "Allah’ın
adıyla ve Allah en büyüktür. Şeytan ve yandaşlarının zilleti, Rahman’ın rızası
için taşlıyorum." (Bismillâhi vallahu ekber, rağmen li’ş-şeytâni
ve hızbihi ve ırdâen li’r-Rahmân.)
Hacı,
taşlamaya başlamadan önce telbiyeye son verir. Taşlama vakti, Kurban bayramının
ilk günü fecrinden başlayıp bir sonraki günün fecrine kadar devam eder.
Fakat
taşlama için sünnet olan vakit güneşin doğuşu ile zeval (öğle) vakti arasındaki
zamandır. Güneş battıktan sonra da taşlama yapmak, özür olmadığı takdirde
kerahetle birlikte caizdir. Cemreyi taşlamak; taşı cemrenin gövdesine vurmakla
veya taşın cemreyi kuşatan dairenin içine düşmesi ile gerçekleşir. Hacı, bu
taşlamayı Mina sağına, Mekke yolu da soluna gelecek şekilde cemrenin karşısında
durarak gerçekleştirir. Köprünün üzerinden yapılan taşlamalarda ise, uygun olan
herhangi bir yönden yapılır.
2-
Hedy Kurbanını Kesmek :
Hedy
kurbanını sadece Temettü ve Kıran haccını yapanların kesmesi gerekir. Mekke’de
hacı adayına vekaleten hedy kurbanının satın alınması, kesilmesi ve dünyanın
dört bir yanındaki fakir Müslümanlara dağıtılması görevini üstlenen birçok
kurum bulunmaktadır. Hacı, kurban kesmediği takdirde Arafe gününden önce hac
esnasında üç gün ve yurduna döndüğünde yedi gün oruç tutar.
3- Tıraş Olmak veya Saçları Kısaltmak
:
Saçların
parmak uçları (2 cm) kadar tıraş edilmesi veya kısaltılması gerekir.
Peygamber (s.a.v)’in aşağıdaki hadisi gereğince saçların tıraş edilmesi ve
ustura ile kesilmesi müstehaptır.
[İbn Ömer
(r.ahm)’nın rivayet ettiğine göre, Resulüllah (s.a.v): “Ey Allahım! Başlarını tıraş edenlere mağfiret buyur”
diye dua etti. Sahabeler: “Ey Allah’ın Resulü!
Saçlarını kısaltanlara da” dediler. Resulüllah (s.a.v) yine: “Ey Allahım! Başlarını tıraş edenlere mağfiret buyur”
diye dua etti. Sahabeler tekrar: “Ey Allah’ın
Resulü! Saçlarını kısaltanlara da” dediler. Resulüllah (s.a.v) yine:
“Ey Allahım! Başlarını tıraş edenlere mağfiret buyur”
diye dua etti. Sahabeler: “Ey Allah’ın Resulü!
Saçlarını kısaltanlara da” dediler. Resulüllah (s.a.v) en sonunda: “Saçlarını kısaltanlara da mağfiret eylesin!”
buyurdu.]
"Bayanlar ise sadece parmak uçları kadar saçlarını kısaltırlar."
Hanefilerce
en az başın dörtte biri, Şafiilerce saçların üçte biri ve Malikilerce saçların
hepsinin tıraş edilmesi veya kısaltılması gereklidir (Mezheplere uymanın caiz
olduğunu unutmayınız). Tıraş olurken şu duanın okunması müstehaptır:
"Bize
doğru yolu gösteren Allah’a hamd ve sena olsun. Bize bu haccı nasip eden
Allah’a hamd ve sena olsun. Allahım! İşte bu benim saçım, onu kabul et ve
günahlarımı bağışla." (Elhamdulillâhi alâ mâ hedânâ, elhamdulillâhi alâ mâ en’ama bihi aleynâ,
Allahumme hâzihi nâsiyetî fetegabbel minnî ve ığfirlî zünûbî.)
"Ey mağfireti bol Allahım! Beni, saçlarını
tıraş edenleri ve saçlarını kısaltanları mağfiret eyle. "Amin.(Allahumme
ığfirlî ve li’l-muhalligiyne ve’l-mugassıriyne yâ vâsıa’l-mağfira, âmiyn.)
Hacı, saçları tıraş etme veya kısaltma işlemi bittikten sonra şöyle dua
eder:
"İbadetlerimizi tamamlamayı nasip eden Allah’a
hamd ve sena olsun." (Elhamdulillâhi’l-lezî
gadâ annâ nusukenâ.)
Bu işlemleri
tamamlayan hacı, küçük ihramdan çıkmış olur. Cinsel ilişki ve temas hariç bütün
ihram yasaklarından kurtulmuş olur. Cinsel ilişki ise, İfada tavafını eda
edinceye kadar helal olmaz.
4- Ziyaret (İfada) Tavafı :
Hacı,
Mina’dan Mekke’ye döndüğünde yedi şavt ile Kabe’yi tavaf eder ve iki
rekat tavaf namazı kılar. Sonra Zemzem’e gelip su içer ve daha önce sa’y
yapmamışsa Safa ile Merve arasında sa’y yapar.
Hacı, İfada tavafından sonra büyük ihramdan da çıkmış olur. Böylece ihram
yasaklarının tamamından kurtulmuş olur. Sonra da gelecek üç günde üç cemreyi
taşlamak için Mina’ya gider.
5-
Safa ile Merve Arasında Sa’y :
Safa
tepesinde okunan dua ve zikirlerin aynısını burada yapar (hac yapan sa’y
anında telbiye getirir umre yapan getirmez). Sa’yın yedi turu
tamamlandıktan sonra iki rekat namaz kılmak müstehaptır. Bu namazın Mescid-i
Haram’da kılınması efdaldir.
Sa’y
esnasında dua ve zikirlerle birlikte Kur’an-ı Kerim’den bilinen ayetlerin
okunması müstehaptır. Sa’y tamamlandıktan sonra şöyle dua edilir:
"Rabbimiz! İbadet ve itaatlerimizi kabul eyle.
Bize afiyet ver ve bizi bağışla. Sana itaat ve şükür etmede bize yardım
et." (Rabbenâ tegabbel minnâ ve
âfinâ ve a’fu annâ ve alâ tâatike ve şukrike eınnâ.)
Sa’y
yaparken Hanefi mezhebine göre hervele (hafif koşma) yapmak şart
olmayıp Şafii mezhebine göre ise yapılması efdaldir. Temizlik, sa’yın
sıhhatinin şartlarından değildir. Fakat sa’y yapan, Harem’in içinde olduğundan temiz
olması müstehaptır. Sa’ya, namaz kılmak veya herhangi bir sebepten dolayı
ara verilirse, kalınan yerden itibaren devam edilir.
Temettü haccı yapan kişi isterse, İfada tavafından önce haccın sa’yını
yapabilir. Böylece zilhiccenin sekizinci günü ihrama girdikten sonra nafile
tavaf yapar ve daha sonra da hac sa’yini eda eder.
Sonra hacı
gecelemek için Mina’ya döner.
1- Teşrik Günlerinin birinci günüdür.
2- Bu gece Mina da geçirilir, cemaatla namaz kılınır. Namazları
mümkünse Hayf Mescidi’nde kılmak daha faziletledir. Namazlardan sonra tesbihatı
yapmak, her zaman ve mekan da zikir ve tefekkürle meşgul olmak sünnettir.
3- Zevalden (Öğle Vakti) önce taşlama yapılmaz.
4- Zevalden sonra sırasıyla küçük, orta ve Akabe cemrelerine yedişer taş
atılır. Her atışta tekbir getirilir. Mümkünse Mekke sol, Mina sağ tarafta
olacak şekilde durularak taş atılır.
5- Küçük ve orta cemrelerde taş atma tamamlandıktan sonra Peygamberimiz
(SAV) yaptığı gibi kıbleye dönülür ve uzunca dua edilir.
6- Son olarak Akabe cemresi taşlandıktan sonra dua için durulmaz, orası
hemen terk edilir.
7- Bu gece Mina da kalınır. Her türlü günahlardan,
mekruhlardan, tartışma ve boş sözlerden sakınmak; vakti mümkün olduğu kadar çok
zikrederek, Kur'an okuyarak ve tefekkür ederek değerlendirilir.
Hacı, bu günde Mina’da bulunan üç cemreyi de taşlar. Peygamberimiz (s.a.v)’in
sünnetine uyarak önce küçük, sonra orta ve daha sonra da büyük (Akabe) cemreyi
taşlar. Her bir cemreye yedi taş atar ve her atışta şu duayı okunur: "Allah’ın adıyla ve Allah en büyüktür. Şeytan ve
yandaşlarının zilleti, Rahman’ın rızası için taşlıyorum." (Bismillâhi
vallahi ekber, rağamen li’ş-şeytâni ve hızbihi ve ırdâen li’r-Rahmân.)
Akabe cemresi hariç diğer Cemreler i taşladıktan sonra dua yapılır.
Dua esnasında eller yukarı kaldırılıp kıbleye karşı durulur, Peygamber
(s.a.v)’e salat getirilir, ihtiyaca göre dua yapıldıktan sonra şu dua okunur:
"Allahım! Haccımı makbul haclardan, günahlarımı
bağışlanmış günahlardan, işlerimi kabul gören iyi işlerden ve ticaretimi daimi
kazançlı ticaretlerden eyle." (Allahumme
ic’alhu haccen mebrûrâ ve zenben mağfûrâ ve amelen sâlihan makbûlâ ve ticâraten
len tebûr.)
Cemreler i taşlama vakti; zeval vaktinden (öğle vakti) başlayıp bir
sonraki günün fecrine kadar devam eder. Fakat sünnet olan zeval (öğle) ile
güneşin batışı arasındaki vakittir.
Hacı, Akabe cemresini taşlamayı, Mina’yı sağına ve Mekke yolunu da
soluna alıp cemrenin karşısında durarak yapar. Köprünün üzerinden ise istenilen
herhangi bir yönden taşlama yapılır. Küçük ve orta Cemreler ise bütün
yönlerden taşlanabilir.

1- Teşrik Günlerinin İkinci günüdür.
2- Mina'da zeval (öğle) vaktine kadar
zikir, tefekkür, nasihatla vb. vakit değerlendirilir.
3- Öğle vaktinden sonra üç cemre
taşlanır.
4- Bir gün önce yapıldığı gibi,
küçük ve orta cemreler taşlandıktan sonra kıbleye yönelip uzunca bir dua
edilir. Akabe cemresi taşlandıktan sonra ise orası hemen terk edilir.
5- Acelesi olanların, bayramın 3.günü,
atacağı taşları atarak güneş batmadan Mina sınırlarından çıkması gereklidir. Güneş
battıktan sonra kalması durumunda dördüncü günü de Mina 'da kalıp taş atmak
gerekmektedir.
Dördüncü gün taş atılmayıp dönülecekse ;
6- Güneş batmadan Mina sınırlarından
çıkması gereklidir. Veda tavafı için Mekke'ye - Mescid-i
Haram'a hızlı bir şekilde dönülür. Tavaf da yapılınca Hac
tamamlanmış olur.
Mina da bayramın üçüncü gecesi kalınılacaksa;
Hacı, Kurban
bayramının üçüncü günü güneş batışından sonraya kadar Mina’da kalırsa Kurban
bayramının dördüncü günü de üç cemreyi taşlaması gerekir.
Cemreler i
taşlama vakti; güneşin doğuşu ile batışı arasındaki herhangi bir vakittir.
Gece
Mina da kalınır. Her türlü günahlardan, mekruhlardan, tartışma ve
boş sözlerden sakınmak; vakti mümkün olduğu kadar çok zikrederek, Kur'an
okuyarak ve tefekkür ederek değerlendirilir.
1- Teşrik Günlerinin Üçüncü
günüdür.
2- Geçen iki günde yapılan
amellerin aynısını yapar.
3- Cemreleri taşlar.Küçük ve orta cemreleri taşladıktan sonra kıbleye
yönelip uzunca dua eder. Akabe cemresini taşladıktan sonra orayı terk eder.
4- Mekke' ye gelir ve Veda tavafını yapar.
Atılacak Taşların Günleri ve sayısı
1- Bayramın
1. günü sadece Akabe cemresine 7 taş atılır.
2- Bayramın
2. günü üç cemreye de 7' şer taştan toplam 21 taş atılır.
3- Bayramın
3. günü üç cemreye de 7' şer taştan toplam 21 taş atılır.
4- Bayramın
4. günü üç cemreye de 7' şer taştan toplam 21 taş atılır.
(Bayramın 4. günü serbesttir, isteyen atmayabilir.)
Buna göre ilk 3 günde toplam 49 taş, 4 günde
atılır ise toplam 70 taş atılmış olur.
"Sayılı
günlerde (eyyam-ı teşrikte telbiye ve tekbir getirerek) Allah'ı anın. Kim iki
gün içinde acele edip (Mina'dan Mekke'ye) dönmek isterse, ona günah yoktur, kim
geri kalırsa ona da günah yoktur. Bunlar günahtan sakınanlar içindir. Allah'tan
korkun ve bilin ki hepiniz O'nun huzurunda toplanacaksınız."
Sonra hacı,
Mekke’ye döner.
Veda Tavafı:
Hacı,
ülkesine dönmek istediği zaman Kabe’yi tavaf eder. Bu tavafta remel
ve ızdıba yapmadığı gibi Safa ile Merve arasında da sa’y yapmaz.
Veda tavafı denilen bu tavafın eda edilmesi vaciptir. Hacı, tavafı
tamamlandıktan sonra iki rekat tavaf namazı kılar. Sonra Zemzeme gelip
Kabe’ye yönelerek ve dua ederek Zemzem suyundan kanıncaya kadar içer.
Daha sonra Mültezem’e gelip Dünya ve Ahiretle ilgili olarak Allah’a
yakarışta bulunur. Duaya başlarken ve bitirirken Allah’a hamd ve sena ile
Resulüllah (s.a.v)’e salat ve selam getirip şöyle der:
"Allahım! Sana ibadet için yönelinen şu Kabe Senin
Beyt’indir. Kul, Sen’in kulundur. Ben, Sen’in kullarından birinin çocuğuyum.
Ben, Sen’in kölelerinden birinin çocuğuyum. Yaratıklarından birini benim
hizmetime tahsis edip beni buraya ulaştırdın. Nimetini bana nasip ettin de
ibadetleri eda etmemi sağladın. Benden razı isen, bana olan rızanı artır. Ey
ihsanı büyük olan Allahım! Eğer benden razı değilsen geniş ihsanın ile benden
razı ol ve beni hayrınla kabul et. Ben şimdi izninle buradan ayrılıyorum. Fakat
bu Sen’i ve Beyt’ini terketmek anlamına gelmeyeceği gibi Sen’den ve Beyt’inden
de yüz çevirmek değildir." (Allahumme el-beyte beytek
ve’l-abde abdek ve ibn abdek ve ibni emetek, hamelteni alâ mâ sahharte lî min
halgak ve bellağteni bi-ni’metike hattâ eıntenî alâ gadâi menâsikek, fein kunte
radıyte annî fezidnî minke rıdâ ve illâ femünne aleyye bi’l-gabûli ve’r-rıdâ
min mahdı fadlek, yâ zel fadlı’l-aziym, hâ ene munsarif bi-iznike ğayri
müstebdil bike velâ beytike velâ râgıb anke velâ an beytike.)
"Allahım!
Bedenime sağlık ver ve dinimi koru. Sana dönüşümü hayırlı eyle. Yaşadığım
müddetçe itaatinle beni rızıklandır. Bana Dünya ve Ahirette hayırlar nasip et.
Şüphesiz Sen’in her şeye gücün yeter." (Allahumme fe-ashıbnî el-âfiye fî diynî ve’l-ısma fî diynî ve ahsin
müngalebî ve erzıgnî tâateke mâ ebgaytenî ve icma’ lî hayrî el-âhirati
ve’d-dünyâ inneke alâ külli şey’in kadiyr.)
"Allahım!
Beyt’ine tekrar tekrar gelmeyi bana nasip eyle. Ey büyük ve ikramı bol olan
Rabbim! Beni, katına kabul olanlardan eyle. Ey merhametlilerin en merhametlisi
olan Rabbim! Bu ziyaretimi Beyt’ine son ziyaretim eyleme." (Allahumme erzıknî el-avde
ba’de’l-avd, el-merratu ba’de’l-merra ilâ beytike’l- Haram, ve ic’alnî
mine’l-magbûliyn ındeke yâ ze’l-Celâli ve’l-İkrâm, Allahumme lâ tec’alhu
âhiri’l-ahde min beytike’l- Haram yâ erhamü’r-Râhimiyn.)
Sonra Hacer-i
Esved’i istilam eder ve öper ya da fırsat bulamazsa sadece uzaktan
selamlar. Daha sonra kapıya yönelip Mescid-i Haram’ın dışına doğru yürümeye
başlar. Geri geri çıkmasına gerek yoktur. Ayrılışından dolayı üzüntüsünden ve
tekrar gelmeyi arzu ettiğinden çıkarken sık sık geri dönüp Kabe’ye bakar.
Bağışlanma, mağfiret ve rıza Allah’tandır.
DUALAR
Tavaf, Sa’y, ,
Zemzem, Mültezem de yapılacak dualar;
Tavafa başlarken ve her şavtın
başında çeşitli dualar okunur. Tövbe ve istiğfarda buluna bilinir.
Bu dualar okunmasa da tavaf geçerlidir. Ancak tavafın Kur’an
tilâveti, dua ve zikirle yapılması daha güzel olur. Diyanet başta olmak
üzere birçok değerli hocalarımızın çoğu Allah Rasûlü’nün yaptığı duâlardan hazırlamış
oldukları Tavaf ve Sa’y dualarını okuyabiliriz. Ancak tavafta sadece bu
duâlar yapılacaktır diye bir şart yoktur. Gönlünüzden geçen başka duâlar da
edebilirsiniz. Kendi dilinizde de duâ edebilirsiniz. Tavaf ve Sa’y daha çok duâ
makamıdır: Buralarda her çeşit hayırlı duâların yapılabileceği unutulmamalıdır.
Esas olan, duâyı sessizce ve içtenlikle yapmaktır. Bağırarak veya yüksek
sesle ağlayarak duâ yapmak doğru değildir. Tavaf yapan diğer insanları rahatsız
etmemek gerekir. Ayrıca Tavaf esnasında konuşmaktan kaçınmalıdır. Genelde
tefekkürü tercih etmeli ve gereksiz kelâm etmemelidir. Tavaf da bedenimizin
göğüs bölgesini (Kalbimizi) kabe ye çevrilmeli bu şekilde tavaf yapılmal.
Mümkün olduğu ölçüde erkekler, başkalarına eziyet vermeden ve kendileri de
eziyet görmeden Ka’be’ye yaklaşarak tavaflarını yapmalı. Bayanlar, mümkün
olduğu kadar yoğun kalabalık olmadığı yerlede tavaf etmeye çalışmalıdırlar.
Tavafın şavtlarını, ara vermeden peş peşe yapmak sünnettir. Tavaf esnasında
abdest bozulsa, abdest tazelenir, tavaf kaldığı yerden devam edebilir.
Tavaf tamamlanmadan ezan okunursa, tavafa ara verip namazı kıldıktan sonra
tavafa kaldığı yerden devam edebilir. Tavafa başlarken ve her dönüşte Hacerül
Esved hizasına gelince " Bismillahi Allahü
Ekber" denilerek "İstilam" ettiğimiz
gibi, Tavaf bitişinde de, Sa’y başlarken de ve Sa’y ın bitişinde de
istilam etmeyi unutmayalım.
Tavaf da okunacak dualar;
Peygamberimiz her şavtta, Rükn-ü
Yemenî denilen ve Kabe’nin güneyine düşen Yemen köşeşinden itibaren Hacer-ül Esved’e
kadar, Rabbena Atina duasını okumuştur.
(Diyanetin internet sitesinden
alınmıştır)
1. Şavt: “Bismillahi Allah’ü
Ekber! Allah’ım! Sana inanarak, kitabını tasdikleyerek, sana verdiğim sözü
tutarak ve Peygamberinin sünnetine uyarak işte buradayım…
Allah, her türlü
noksandan uzaktır. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur.
Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce olan Allah’a aittir. Rabbimiz,
tavafımızı kabul eyle. Şüphesiz ki sen her şeyi işiten ve bilensin. Rabbimiz!
Bizi sana teslim olanlardan eyle. Neslimizden de sana teslim olmuş bir ümmet
lütfeyle. Bize hacla ilgili vazifelerimizi göster, tövbelerimizi kabul et. Sen
tövbeleri çok kabul edersin ve çok merhametlisin. Allahım! Haccımızı (
Umre’mizi ) kabul eyle. Günahlarımızı bağışla. Çabamızı karşılıksız bırakma.
Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem
azabından koru. İyilerle birlikte cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey
günahları çok bağışlayan! Ey âlemlerin Rabbi!”
2. Şavt: “Bismillahi Allah’ü
Ekber! Allah’ım! Sana inanarak, kitabını tasdikleyerek, sana verdiğim sözü
tutarak ve Peygamberinin sünnetine uyarak işte buradayım…
Allah, her türlü
noksandan uzaktır. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur.
Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce olan Allah’a aittir. Rabbim!
Gönlüme genişlik ver, işimi kolaylaştır. Rabbim! Ben kendime zulmettim, beni
bağışla. Senden başka hiçbir ilah yoktur. Sen her türlü noksandan uzaksın.
Gerçekten ben zalimlerden oldum. Rabbim! Beni bağışla ve merhamet et. Sen en
iyi merhamet edensin. Rabbim! İlmimi artır ve beni salihlere erdir. Allah’ım!
Haccımızı kabul eyle. Günahlarımızı bağışla. Çabamızı karşılıksız bırakma.
Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından
koru. İyilerle birlikte cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok
bağışlayan! Ey âlemlerin Rabbi!”
3. Şavt: “Bismillahi Allah’ü
Ekber! Allah’ım! Sana inanarak, kitabını tasdikleyerek, sana verdiğim sözü
tutarak ve Peygamberinin sünnetine uyarak işte buradayım…
Allah, her türlü
noksandan uzaktır. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur.
Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce olan Allah’a aittir. Rabbimiz!
Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen,
mutlaka hüsrana uğrarız. Rabbimiz! Biz iman ettik, bizi bağışla ve bize
merhamet et. Sen en iyi merhamet edensin. Rabbimiz! Yalnızca sana tevekkül
ettik, yalnızca sana yöneldik. Dönüşümüz de ancak sanadır. Rabbimiz! Nurumuzu
tamamla. Bizi bağışla, şüphesiz senin her şeye gücün yeter. Allah’ım! Haccımızı
kabul eyle. Günahlarımızı bağışla. Çabamızı karşılıksız bırakma.
Rabbimiz! Bize dünyada
iyilik ver, âhirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle
birlikte cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahlar› çok bağışlayan! Ey
âlemlerin Rabbi!”
4. Şavt: “Bismillahi Allah’ü
Ekber! Allah’ım! Sana inanarak, kitabını tasdikleyerek, sana verdiğim sözü
tutarak ve Peygamberinin sünnetine uyarak işte buradayım…
Allah, her türlü
noksandan uzaktır. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur.
Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce olan Allah’a aittir. Ey
Rabbimiz! Eğer unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize,
bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün
yetmediği şeyleri de yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim
Mevlâmızsın. İnkârcı toplumlara karşı bize yardım et!
Allah’ım!
Günahlarımızı bağışla. Bize merhamet et. Kusurlarımızı biliyorsun, bunları
affet. Çünkü sen mutlak güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik
ver, ahirette de
iyilik ver. Bizi
cehennem azabından koru. İyilerle birlikte cennete koy. Ey mutlak güç sahibi!
Ey günahları çok bağışlayan! Ey âlemlerin Rabbi!”
5. Şavt: “Bismillahi Allah’ü
Ekber! Allah’ım! Sana inanarak, kitabını tasdikleyerek, sana verdiğim sözü
tutarak ve Peygamberinin sünnetine uyarak işte buradayım…
Allah, her türlü
noksandan uzaktır. Hamd, Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur.
Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce azamet sahibi Allah’a aittir.
Rabbim! Bana, tertemiz bir nesil lütfet. Şüphesiz sen duaları işitensin.
Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri, namaz kılanlardan eyle. Rabbimiz! Duamızı
kabul eyle! Rabbim! Bana hayırlı nesiller lütfet. Bana müslümanca ölmeyi nasip
eyle ve beni Salihler arasına dahil eyle. Rabbim! Beni bereketli bir yere
yerleştir. Sen konuk edenlerin en hayırlısısın. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik
ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte
cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahlar› çok bağışlayan! Ey âlemlerin
Rabbi!”
6. Şavt: “Bismillahi Allah’ü
Ekber! Allah’m! Sana inanarak, kitabını tasdikleyerek, sana verdiğim sözü
tutarak ve Peygamberinin sünnetine uyarak işte buradayım…
Allah, her türlü
noksandan uzaktır. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur.
Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce olan Allah’a aittir. Rabbimiz!
Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi kaydırma, bize rahmetinden ver.
Şüphesiz sen çok bağışlayansın. Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki
aşırıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlamlaştır. İnkârcı
toplumlara karşı bize yardım et!
Rabbimiz! Bizi
inkârcıların baskı ve şiddetine maruz bırakma! Rabbimiz, bizi bağışla. Şüphesiz
sen mutlak güç ve hikmet sahibisin. Allah’ım! Şüpheden, şirkten, münafıklıktan,
haktan ayrılmaktan ve kötü ahlâktan sana sığınırım. Rabbimiz! Bize dünyada
iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte
cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok bağışlayan! Ey âlemlerin
Rabbi!”
7. Şavt: “Bismillahi Allah’ü
Ekber! Allah’ım! Sana inanarak, kitabını tasdikleyerek, sana verdiğim sözü
tutarak ve Peygamberinin sünnetine uyarak işte buradayım…
Allah, her türlü
noksandan uzaktır. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur.
Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce azamet sahibi Allah’a aittir.
Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve nesiller ver. Bizi takva
sahiplerine önder kıl.
Ey Rabbimiz! Bize
rahmetinden ver ve işimizde bize çıkış yolunu göster. Bize bu dünyada da
Ahirette de iyilik yaz. Biz gerçekten sana yöneldik. Rabbimiz! Bize dünyada
iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle
birlikte cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok bağışlayan! Ey
âlemlerin Rabbi!”
Tavaf Namazından Sonra
“Rabbimiz! Tavafımızı
ve namazımızı bizden kabul eyle. Şüphesiz ki sen her şeyi işiten ve bilensin.
Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla ve
(yolunda) ayaklarımızı sağlamlaştır. İnkârcı topluma karşı bize yardım et. Ey
Rabbimiz, bizi zalimler topluluğunun baskı ve şiddetine maruz bırakma! Bizi
rahmetinle o kâfirler topluluğundan kurtar. Ey Rabbimiz! Bize bol sabır ver ve
bizim canımızı müslüman olarak al. Rabbimiz! Bizi inkârcıların elinde fitneye
düşürme! Rabbimiz! Bizi bağışla. Şüphesiz sen mutlak güç ve hikmet sahibisin.
Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatır. Tövbe edenleri ve senin
yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azâbından koru. Ey Rabbimiz! Onları
da, onların babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları da, vaad
ettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve
hikmet sahibisin. Onları kötülüklerden koru. Sen o gün kimi kötülüklerden
korursan, ona rahmet etmiş olursun.
Allah’ım! Ben senin
kulunum. Birçok günahlarla ve kötülüklerle huzuruna geldim. Burası ise cehennem
ateşinden sana sığınma makamıdır. Beni bağışla. Çünkü sen çok bağışlayan ve çok
merhamet edensin.
“Rabbimiz! Tavafımızı
ve namazımızı bizden kabul eyle. Şüphesiz ki sen her şeyi işiten ve bilensin.”
Sa’ y da Okunacak Dualar;
Safa ve Merve
Şüphesiz Safa ile Merve Allah’ın
alâmetlerindendir. İmdi her kim Kâbe’yi hac eder veya umre yaparsa, onların
ikisini de tavaf etmesinde bir günah yoktur. Ve her kim gönlünden koparak bir
hayır işlerse iyi bilsin ki, Allah şükrün karşılığını veren ve her şeyi
bilendir. (Bakara
s., Ayet:158)
Mes’a: Safâ ile Merve arasında (Sa’yin yapıldığı), (396 m) uzunluğunda,
(20 m) genişliğinde mübârek bir mekândır.
1. Şavt: Bismillah! Allah
büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür.
Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Rabbimiz, (bunu) bizden kabul eyle.
Şüphesiz ki sen her şeyi işiten ve bilensin. Rabbimiz! Bizi sana teslim
olanlardan eyle.
Neslimizden de sana
teslim olmuş bir ümmet lütfeyle. Bize hacla ilgili vazifelerimizi göster,
tövbelerimizi kabul et. Şüphesiz tövbeleri çok kabul eden ve merhametli olan
ancak sensin.
Rabbim! Bizi bağışla,
merhamet et, kereminle bizi affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen
biliyorsun, onları affet. Çünkü sen güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize
dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. Ey
kalpleri evirip çeviren Allah’ım! Kalbimi dininde sabit kıl. Allah’ım! Kusursuz
bir iman, doğru ve kesin bir inanç, bol, helal ve temiz rızık, haşyet dolu bir
kalp, zikreden bir lisan ve asla bozmayacağım bir tövbe niyaz ediyorum.
Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir, hiçbir ortağı yoktur. Mülk
onundur. Hamd ona mahsustur. Hayat veren de, hayata son veren de O’dur. Hayır,
ancak onun elindedir. O, her şeye gücü yetendir.”
Rabbim! Bizi bağışla,
merhamet et, kereminle bizi affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen
biliyorsun, onları affet. Çünkü sen güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize
dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru.
2. Şavt: “Bismillah! Allah
büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür.
Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Rabbimiz! Senin indirdiğin (vahy)e iman
ettik ve Peygamber’e uyduk. Artık bizi şahitlerle beraber yaz. Rabbimiz!
Şüphesiz biz, “Rabbinize inanın!” diye imana çağıran (Kur’an)ı işittik ve iman
ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, canımızı
iyilerle beraber al. Rabbimiz!
Peygamberlerine
vadettiğin şeyleri bize de ihsan et ve kıyamet gününde bizi rezil etme;
şüphesiz sen vadinden dönmezsin. Rabbim! Bizi bağışla, merhamet et, kereminle
bizi affet.
Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen biliyorsun, onları affet. Çünkü sen
güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik
ver. Bizi cehennem azabından koru. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O
tektir. Hiçbir ortağı yoktur. Mülk onundur. Hamd ona mahsustur. Hayat veren de,
hayata son veren de O’dur. Hayır, ancak onun elindedir. O, her şeye gücü
yetendir. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir. Sözünü
yerine getirmiş,
kuluna yardım etmiştir. Tek başına düşmanlarını hezimete uğratmıştır.”
3. Şavt: “Bismillah! Allah
büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür.
Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Ey Rabbim! Beni, bana ve ana-babama
verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın iyi işlere yönelt ve beni
rahmetinle salih kullarının arasına kat! Rabbim! Annem babam, küçükken beni
nasıl yetiştirmişlerse, şimdi sen de onlara acı. Rabbim! Bizi bağışla, merhamet
et, kereminle bizi affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen biliyorsun,
onları affet. Çünkü sen mutlak güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize dünyada
iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. Rabbimiz!
Hesap gününde beni, anne-babamı ve bütün müminleri bağışla. Allah’tan başka
hiçbir ilah yoktur. O tektir, hiçbir ortağı yoktur. Mülk onundur. Hamd ona
mahsustur.
Hayat veren de, hayata
son veren de O’dur, öldürür. Hayır, ancak onun elindedir. O, her şeye gücü
yetendir.”
4. Şavt: “Bismillah! Allah
büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür.
Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak
eşler ve nesiller ver. Bizi takva sahiplerine önder kıl. Ey Rabbimiz! Bize
rahmetinden ver ve işimizde bize çıkış yolu göster. Bize bu dünyada da Ahirette
de iyilik yaz. Biz gerçekten sana yöneldik. Rabbim! Bizi bağışla, merhamet et,
kereminle bizi affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen biliyorsun,
onları affet. Çünkü sen güç ve kerem sahibisin.
Rabbimiz! Bize dünyada
iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru.
Allah’tan başka hiçbir
ilah yoktur. O tektir. Hiçbir ortağı yoktur. Mülk onundur. Hamd ona mahsustur.
Hayat veren de, hayata son veren de O’dur. Hayır, ancak onun elindedir. O, her
şeye gücü yetendir. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir. O, vadini
yerine getirmiştir. Kuluna yardım etmiştir. Tek başına düşmanları hezimete
uğratmıştır.”
5. Şavt: “Bismillah! Allah
büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür.
Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını
uzaklaştır, gerçekten onun azabı süreklidir! Sen bizim velimizsin. Artık bizi
bağışla ve bize
acı. Sen en iyi
bağışlayansın. Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi
bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Ey Rabbimiz!
Şüphesiz sen çok
esirgeyicisin, çok merhametlisin. Rabbim! Bizi bağışla, merhamet et, kereminle
bizi affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen biliyorsun, onları affet.
Çünkü sen güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de
iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. Allah’ım! Sana karşı görevlerimde
birçok eksiğim var. Yaratıklarının da üzerimde birçok hakkı bulunmaktadır.
Allah’ım! Sana karşı olan eksikliklerimi bağışla. Yaratıklarına karşı
olanlardan da beni kurtar. Bana helali ver, harama muhtaç olmayayım. İbadetinle
meşgul et, günaha düşmeyeyim. Lütfunu ver, başkasına muhtaç olmayayım. Ey
bağışlaması bol olan Rabbim! Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir.
Hiçbir ortağı yoktur. Mülk onundur. Hamd, ona mahsustur. Hayat veren de, hayata
son veren de O’dur. Hayır, ancak onun elindedir. O, her şeye gücü yetendir.”
Rabbim! Bizi bağışla,
merhamet et, kereminle bizi affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen
biliyorsun, onları affet. Çünkü sen güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize
dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru.
6. Şavt: “Bismillah! Allah
büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür.
Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Rabbim! Bana, tertemiz bir nesil
lütfet. Şüphesiz sen duaları işitensin. Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri,
namaz
kılanlardan eyle.
Rabbimiz! Duamızı kabul eyle! Ey Rabbim! Bana hikmet bahşet ve beni Salihler
arasına kat. Beni Naîm cennetinin varislerinden eyle. Sonra gelenler arasında
beni doğrulukla anılanlardan eyle. Bana müslümanca ölmeyi nasip eyle ve beni
salihlere
dahil eyle. Rabbim!
Bizi bağışla, merhamet et, kereminle bizi affet. Bilmediklerimizi de,
kusurlarımızı da sen biliyorsun, onları affet. Çünkü sen güç ve kerem
sahibisin.
Rabbimiz! Bize dünyada
iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru.
Allah’tan başka hiçbir
ilah yoktur. O tektir. Hiçbir ortağı yoktur. Mülk onundur. Hamd ona mahsustur.
Hayat veren de, hayata son veren de O’dur. Hayır, ancak onun elindedir. O, her
şeye gücü yetendir. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir. O, vadini
yerine getirmiştir. Kuluna yardım etmiştir. Tek başına düşmanları hezimete
uğratmıştır.”
Rabbim! Bana, tertemiz
bir nesil lütfet. Şüphesiz sen duaları işitensin. Rabbim! Beni ve soyumdan
gelecekleri, namaz kılanlardan eyle. Rabbimiz! Duamızı kabul eyle!
7. Şavt: “Bismillah! Allah
büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür.
Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Ey Rabbimiz! Eğer unutur, ya da
yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin
gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri de
yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. İnkârcı
topluma karşı bize yardım et. Rabbim! Bizi bağışla, merhamet et, kereminle bizi
affet. Bilmediklerimizi de, kusurlarımızı da sen biliyorsun, onları affet.
Çünkü sen güç ve kerem sahibisin. Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette
de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. Rabbimiz! Bizi doğru yola
ilettikten sonra kalplerimizi kaydırma, bize rahmetinden ver. Şüphesiz sen çok
bağışlayansın. Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı
bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlamlaştır. İnkârcı toplumlara karşı bize
yardım et. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir. Hiçbir ortağı yoktur.
Mülk onundur. Hamd ona mahsustur. Hayat veren de, hayata son veren de O’dur.
Hayır, ancak onun elindedir. O, her şeye gücü yetendir.”
Sa’yden Sonra Merve’de
“Ey kalpleri evirip
çeviren Allah’ım! Kalbimi dininde sabit kıl. Allah’ım! Senden, beni
rahmetine ulaştıracak ve bağışlamana vesile olacak şeyleri, her türlü günahtan
uzak kalmayı ve
sonunda Cennete kavuşup Cehennem ateşinden kurtulmayı diliyorum.
Allah’ım! Senden
hidayet, takva, iffet ve yeterlilik vermeni niyaz ediyorum. Allah’ım! Zikir,
şükür ve sana güzelce ibadet hususunda bana yardım et. Allah’ım! Bana, bildiğim
bilmediğim bütün iyilikleri vermeni niyaz ediyorum. Bildiğim bilmediğim bütün
kötülüklerden de sana sığınıyorum. Allah’ım! Cenneti ve beni cennete
ulaştıracak her türlü söz ve davranışı nasip etmeni niyaz ediyorum. Cehennemden
ve beni ona götürecek her türlü söz ve davranıştan da sana sığınıyorum.”
Mültezem de Dua :
Kabe’nn kapısı ile Haceru'l-Esved
arasına denir ki duâların makbul olduğu yerlerdendir.
“Allah’ım!
Kâbe-i Muazzama’nın Rabbi! Bizleri Cehennem azabından âzâd eyle. Mel’ûn
Şeytan’dan, onun tuzaklarına düşmekten ve her türlü kötülükten muhafaza buyur.
Verdiğin rızka bizleri kanaatkâr kıl, ihsan ettiklerinin bereketli eyle. Sonsuz
cömertlik, kerem, lütuf, nimet, atâ ve ihsan sahibi! Allah’ım! Bizleri huzuruna
gelen heyetlerin en fazla ikram görenlerinden eyle. Bütün işlerimizin âkibetini
güzel eyle. Bizleri dünya ve âhiret rezilliğinden, rüsvalığından muhafaza eyle.
Allah’ım! Beytinin kapısına geldim, altına durdum, eşiğine yapıştım, huzurunda
çaresizim, güçsüzüm, aczimin idrakindeyim. Ey ihsanı uçsuz bucaksız Rabbim!
Rahmetini umuyorum, azabından korkuyorum. Allah’ım! Sayısız nimetlerin için
sana hamd ederim. Salat ü selamın en güzeli, enbiyânın efendisi, iki cihan
serveri bütün Rasullerin, seçtiklerinin efendisi Muhammed’in, âl ve ashabının
üzerine olsun.
Kâbe’nin doğusunda, Cenab-ı Hakkın,
Hz. Hacer ve oğlu İsmail Aleyhisselam’a ihsan ettiği sudur.
Peygamber Efendimiz buyurdular ki: Allah Teâlâ, İsmail’in annesine rahmet
eylesin, şayet o, zemzemi kendi haline bıraksa –yahut suyu avuçlamasa- idi,
zemzem akar bir su olurdu”
Zemzem’in Fazileti
Zemzem-i Şerif’in fazileti hakkında
Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyuruyorlar ki: Yeryüzü üzerindeki suların en
hayırlısı zemzem suyudur. Onda taamların özü, maddi ve mânevi hastalıklara şifâ
vardır.
Zemzem suyu ne için içildi ise onun içindir. Eğer şifa dileyerek içecek
olursan, Allah sana şifa verir. Şayet karnının doyması için içersen, Allah seni
doyurur. Eğer susuzluğunu kesmesi için içersen, Allah hararetini keser. O,
Cebrail Aleyhisselam’ın kazdığı su kuyusu ve Hz. Allah’ın İsmail Aleyhisselam’a
ikrâmıdır.
Bizimle münafıklar arasındaki alametlerden birisi de onların zemzemden kana
kana içemeyişleridir.
Zemzem-i içme Fazileti
1- Kıbleye yönelmek 2- Sağ el ile
içmek 3- Üç nefeste içmek 4- Her nefeste besmele okumak 5- Sonunda
elhamdülillah deyip, Abdullah İbn-i Abbas (r.anhüma) nın zemzem içtiği vakit
okuduğu dûâyı okumak:
“Allah’ım senden faydalı ilim, bol
rızık ve her türlü dert ve hastalıktan şifa dilerim”
Hazreti Ömer (r.a.) zemzem-i şerifi
içerken: “Allah’ım kıyamet gününün susuzluğunu gidermek için içiyorum”
buyurmuşlardır.
Diğer meşrubatlardan farklı olarak zemzem-i şerifi Resulullah Efendimiz ayakta
içerek, ayakta da içmeye ruhsat vermiştir.
Dolayısıyla Zemzem-i Şerif oturarak da, ayakta da içilir. Abdest ve gusülde
kullanmak sünnettir. Ancak istincâda, necâsetin temizlenmesinde kullanmak
mekruhtur.
Makam-ı İbrahim ;
Makâm’ı İbrâhim: Beytullah’ı inşâ
ederken Hz. İbrahim’in iskele olarak kullandığı mübârek taşın bulunduğu yerdir.
Bu gün dâhî İbrahim Aleyhisselâm’ın mübarek ayaklarının izleri, bir mûcize
olarak bu taşın üzerinde apaçık bir şekilde görülmektedir. Cahiliyye devrinde
açıkta olduğu için insanların dokunması neticesinde asli şekli kısmen bozuldu.
Hz. İbrahim’in ayak izleri Peygamber efendimizin ayak izlerine çok
benzemektedir.
Şimdi bu mübârek taş, kafes şeklinde camdan yapılmış bir muhafaza içinde tavaf
mahallinde bulunmaktadır.
Âyet-i kerimede:
“Siz de İbrahim’in makamından
bir namazgâh edinin”buyuruldu.
(Bakara S. 125. ayet)
Eshab-ı Kiram başta olmak üzere Selef-i Salihin efendilerimiz namaz, zikir, dua
ve sair ibâdetler için Makam-ı İbrâhim’de bulunmayı itiyat edinmişlerdir.
Mümkin olduğu takdirde tavaf namazını Makam’ı İbrâhim’de kılmak müstehaptır.
Abdullah bin Ömer (r.a) buyurmuştur
ki; “Mescidlerin hayırlısı makam-ı İbrahim’in arkası ve imamların sağ
tarafıdır.”
Hacer-i esved, Kâbe inşâ edilirken
tavafın başlama yerini göstermek üzere Hz. İbrahim tarafından Kâbe’nin şimdiki
bulunduğu köşesine konulan, siyah, parlak ve mübârek bir yâkuttur.
Rasülullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular ki; Hacer-i Esved cennet
yâkutlarından beyaz bir yâkut idi. Müşriklerin hatası onu siyahlaştırdı.
Kıyamet günü Uhud dağı gibi ba’s olunacak, dünya ehlinden kendini selamlayan ve
öpenlere şahitlik yapacak.
Hacer-i Esved’i selamlarken
niyetimiz şöyle olmalıdır: Ya rab! Kalbimdeki ahidnâme ile Hacer-i Esved’in içindeki
ahidnâmeyi karşılaştırıyor ve imânımı tazeliyorum.
Tavafın her şavtının sonunda ve sa’ye başlarken Hacer-i Esved’i istîlam
sünnettir.
Büyükçe bir cennet yâkutu olan Hacerü-l Esved, Adem a.s. ile berâber cennetden
indirildi. Adem (a.s.) Kâbe-i Muazzamaya yerleştirdi, Nuh tufanında Ebu kubeys
Dağına emanet edildi,İbrahim a.s. Beytullahı bina ederken şimdiki yerine
yerleştirdi.
Bilâhere 12 parşaya bölünen Haceru-l Esvedi Sultan Dördüncü Murat Han kurşun
içersine toplayıp, gümüşden bir muhafaza yaptırdı. (Dini mübin-i islam/69)
Dört mezhebin ittifakı ile: Kimseye eziyet etmeden, kendi de ezâ görmeden
Hacer-i Esved’i öpmek lâzımdır. Çünkü öpmek sünnet, ezâdan kaçınmak vaciptir.